Şiirler --- Cahit ZARİFOĞLU
'Zarif Şair' diye anılan ismine de pek uygun düşen Cahit Zarifoğlu'nun tüm şiirlerinin toplandığı bu eser 540 sayfalık bir şiir kitabı. Beyan Yayıncılık Şubat 2021 tarihli olarak okuyucuyla buluşmuş.
Kapalı, anlaşılmaz bir tarzı olsa da Zarifoğlu'nun inceden biraz üzerinde düşünüldüğünde satırlarının okuyana yeni ufuklar
Kitap bitti ama nasıl bitti.. :) Ben şiiri Şükrü erbaşla sevmiş bir insan olarak her şiirinde kendime ait bir his bulabilirim zaten.. nerdeyse her sayfada altı çizili cümlelerim vardır.. onlar şairden çıkmış artık benim olmuşlardır :) Bu güzel eserde de derinlerde bir yere dokunuyor, içinizde bir his bırakıyor acı mı desem yıllardır aradığın kayıp hissin mi desem yaşamaktan korktuğun duygular mı desem bilemedim .. emeğinize sağlık sevgili yazar..
Bir gün yalnız bile olmayacağız.*
İçimizde bir uğultuyla bakacağız dünyaya..*
Ah Zeze..
Bu kitap beni o kadar yaraladı ki, sanki biri kalbimi avcunun içine alıp sıktı.
5 yaşında çok akıllı bir çocuk Zeze, bir o kadar da talihsiz ne yazık ki. Sevgiye o kadar muhtaç, o kadar eksik ki bu yanı. Fakir bir ailenin çocuklarından biri kendisi. Ailesinden yediği dayaklar bana atılmış gibi her defasında üzüldüm. Tutunduğu tek dalının kırılması beni de çok yaraladı. Ah o masumluğu.. Yaramazlıklarının onu anlamayan insanların yanında yaptığının görülmemesi.
Cümlelerim hep yarım yamalak farkındayım. Ama onu düşündükçe duyduğum hüzün, gerçek hayattaki bir çok Zeze'nin varlığını bilmek..
Gerçekten okunması gereken bir eser ama okumadan evvel şunu bilin ki mental anlamda sizi sarsacak. Yine de muhakkak okuyun, okutun.
Çocukların sevgi dolu bir dünyada büyümesi dileğiyle..
İçinizi sıcacık yapacak bir kitap ile geldim.
Günümüz hayatımız da aslında olağan şeylere değinilmiş nafiliği olsun insanların birbirine olan o saygı çerçevesi olsun çok güzeldi. Şunu söyleyebilirim ki içerisinde ki o atmosferi o kadar güzel hissediyoruz ki bize verilen mesaj açık tabi ki bunu anlayabilmek ve hayatımıza yer edebilmemiz önemli.
İnsanın kayıpları olabilir, hayatın karşımıza neler çıkaracağını bilemeyiz ama önemli olan kayıplarımızla mutlu olabilmek, kitabımız bunu o kadar güzel aktardı ki bana hissetmemek mümkün değil.
Yasemin, anne ve babasını kaybetmiş Ninesi, tarçın, sütlaç ve dost ile birlikte yaşamaktadır. Tarçın ve Sütlaç yaseminin koyunları. Onlarla çok güzel arkadaşlık kurduk. Muğla’nın köyünde yaşam süren Yasemin pazar yerinde sebze meyve satarak ihtiyaçlarını karşılar. Bir gün pazarda Melih ile karşılaşır bir kaza sonucu tezgahı yerle bir olan Yasemin bir gün iyi ki o tezgahım devrilmiş diyecek. Melih ve Yasemin tanışmasına böyle şahit olurken onların hayatlarına en çok da kalplerine eşlik ediyoruz. İkisinin arasında ki o etkileşim o saf sevgi o masumiyet o kadar güzeldi ki anlatamam. Yasemin hayatın ona sunduğu acı ve zorlukların üstesinden o kadar güzel gelmeyi başardı ki sabrı ve inancına hayran kaldım. Okuduğum en özel karakterlerimden.
Yaseminin en yakın arkadaşı Nisan ve Orhan karakterlerini de sevdim her zaman yaseminin dertlerini dert bilmiş acısına ortak olmuşlardı. Nenesini de siz tanıyın o güzel insanı tarif edecek cümlelerim eksik kalır…
Mutlaka okuyun derim böyle güzelliklere hasret kaldık.
Geçmişten gelmiş ucube kelimeler
Benim inancıma göre bir kitabı daha önce bilmek önemli olmamalıydı, anlık karşılaşmalar ile başkalarının kelimelerine bulanmayıp yalınlıkla harmanlanmış sükûn içindeki sözcüklerimizi kendimiz görmemiz gerekirdi. Bu sebeple gördüğüm ve ilgimi çeken her şeyi severdim. Belirli bir algım yoktu. Bu kitabı da belirsiz süsleriyle tanıma şansını
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu - Sert KapakStefan Zweig · Türkiye İş BankasıYayınları · 2022227.2k okunma
BU SABAH DÜN BU AKŞAM
Yatağıma geçip uzandım. Tavana baktım dakikalarca. Sonra gözlerimi birkaç dakika kapadığımda gözümün önüne gelen görüntü beni sarstı. Günler öncesine savruldum. Tüm bunları gözlükçüdeki kız için yazarken biraz önce gözümün önüne gelen kişiyi düşündüğümü ve bilinçaltımda yatan o sevgi sırlarının yeniden parça parça bana geri geldiğini anladım.
