gizem

gizem
@eksikanlatilar
yapmakla olup bitseydi bu iş, hemen yapardım olup biterdi
176 syf.
2/10 puan verdi
·
Read in 27 days
Hiçbir kitap için çok keskin ve katı bir şekilde olumsuz yorumda bulunmak istemesem de bu sefer tam tersi bir şekilde düşünüyorum. Kitap hayatlarında zorluklar yaşayan ve "herkesten farklı" oldukları için dünyaya uyum sağlayamamış 2 çocuğun birbirleriyle buluşmasını anlatıyor. En basit tanımıyla benim için böyle. Bu kitaba başlarken arka kapağındaki küçük paragraftan dolayı çok umutluydum. İsmi de aynı şekilde beni kendine çekti. Fakat kitap o kadar fazla metaforla, 3. kişilerle ve mantıksız bir olay örgüsüyle kuşatılmış ki sonunu zor getirdim. Herhangi bir romanı okurken bu kadar yorulabileceğimi düşünmezdim. Trajediyi resmeden romanlarda bu kadar çok edebiyat parçalanması insanı bir süreden sonra yoruyor bence. Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Devamı gelir mi bilemiyorum... Ha okunmaz mı? Okunabilir. Fakat bu kadar hayal dünyasında geçen bir kitap bana hitap edemedi açıkçası.
İstisnai Buluşmalar
İstisnai BuluşmalarAyça Güçlüten · İthaki Yayınları · 201931 okunma
Reklam
190 syf.
·
Not rated
·
Read in 10 days
Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun kitaplarını çok seviyorum. Bu sebeple çok objektif bir inceleme olmayacak bu. Bu kitapta da Kiralık Konak’ta olduğu gibi halkın yozlaşması, tarikatlerin amacından sapması gibi konulara yer verilmiş. Bu yüzden okumadıysanız, Hep O Şarkı’dan önce Kiralık Konak ve Yaban’ı okumak daha güzel bir zemin hazırlayacaktır. Kitabın dili gayet yalın, akıcı ve sürükleyici diyebileceğimiz türden. Münire’nin ağzından dinlediğimiz bu acıklı aşk hikayesi sonlarına doğru gidişat anlamında beni şaşırtsa da yine de iyi ki okumuşum dediğim bir kitap oldu. Tavsiye ederim.
Hep O Şarkı
Hep O ŞarkıYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20183,325 okunma
152 syf.
·
Not rated
·
Read in 10 days
"Bütün hayvanlar eşittir. Bazıları, öbürlerinden daha eşittir." George Orwell yine tam da nokta atışı diyebileceğimiz bir şekilde günümüzü işaret ediyor. Hayvan Çiftliği, diğer adıyla Beylik Çiftlik tam da içinde yaşadığımız dünyayı ifade etti bana. Özellikle kitabın ortalarından 1984 havası aldım. Yine 1984'te de olduğu gibi burada da bilgiler daha aşağıdakilerin bilmelerini isteyecekleri şekilde değiştiriliyor. Ve en nihayetinde de zaten insanlaşmış domuzlar çiftliğin iplerini eline alarak eski halinden de beter hale getiriyor. Kitabın içeriğinin yanı sıra Can Yayınları'nın çevirisini çok güzel buldum. Kitabın ilk başları tıpkı masal gibiydi ve sözcüklerin Türkçe karşılıkları deyimlerle çok güzel zenginleştirilmişti. Bu sebeple okurken hiç çeviri roman okuyormuş hissine kapılmadım. Tavsiye ederim.
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020248.1k okunma

Reader Follow Recommendations

See All
382 syf.
·
Not rated
·
Read in 16 days
Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nde Hayri İrdal isimli karakterimizin başından geçenleri ve hayatındaki dönüm noktalarını okuyoruz. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın dönemine kıyasla çok ileri görüşlü ve gelişmiş bir kalemi olduğunu düşünüyorum. Kitabı okurken hem mizahla yoğurulmuş bir postmodern roman hem de dönemini yansıtan bir roman okuduğumu hissettim. Keza İspiritizma Cemiyeti de böyle hissettirmede önemli bir noktadaydı. Fakat enstitünün çöküşe yaklaşmasından itibaren kitap elimde süründü. Bu kadar uzamasına gerek var mıydı diye düşündürdü açıkçası. Yine de karakterler arası geçişlerine ve anlatımına bakılarak mutlaka okunması gerektiğini düşünüyorum çünkü hepimizin hayatına bir Halit Ayarcı lazım.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202342k okunma
495 syf.
5/10 puan verdi
·
Read in 15 days
Bu kitaba başlamadan önce kafamda çok fazla soru işareti vardı. Mesela, kitap çok uzun bir yaşam öyküsüydü ve bu kadar uzun bir kitap okumayalı çok olmuştu. Nasıl gideceğini düşündüm. Fakat merakıma ve biraz da övgülerin bolluğuna yenik düşüp başladım. Nedense ben kitapta herkesin bulduğunu bulamadım. İlk başlarken bu sadece bir aşk romanı değil yazan bir inceleme okumuştum. Elbette sadece bir aşk romanı değil fakat yazar ilk 300 sayfa boyunca konuyu bir adam ve kadının aşkı etrafında toparlamıştı. Ayrıca konunun bu kadar uzun uzun anlatılması bana sıkıcı geldi. Kaldı ki zaten, kitabı 10 günden uzun bir sürede ancak bitirebildim. Son 150 sayfası beni daha çok çekti diyebilirim. Elbette bu Jack London'un otobiyografisi değil fakat içine kendi hayatından izler yerleştirdiği bir kitap. Örneğin bir rivayete göre Ruth karakteri onun gerçek hayatındaki ilk aşkıymış. Fakat keşke Jack London şu çağda yaşasaydı ve onunla bu kitap hakkında sohbet edebilseydim, belki o zaman kafamdaki boşluklar otururdu. Kitapta insanların ikiyüzlülüklerine, sınıfsal ayrımlara, felsefeye çok fazla değiliniliyor ki benim kitaba devam etmemi sağlayan da bunlar oldu. Ana fikir çok güzel. Sadece bu fikrin süslenişi, işlenişi ve sonunun bağlanışı hiç ama hiç beni çekmedi. Belki yazıldığı dönemi tekrar gözden geçirmeliyim. Belki de bir kez daha okuyarak şansımı denemeliyim.
Martin Eden
Martin EdenJack London · Kenta Yayınevi · 201092.2k okunma
Reklam
214 syf.
·
Not rated
·
Read in 6 days
Roman, Ahmet Celal öncülüğünde Türk Aydını ve Anadolu Türkleri arasındaki farkı ortaya koyuyor. Aslında önsözünde de bahsedildiği üzere ilk basıldığı senelerde çok eleştiriyle beraber övgü de almış bir kitap. Eleştirlerin odağında ise Türk Aydınına büyük bir suç yüklenmesi var. Yakup Kadri’ye göre Anadolu Türklerini o halde, bir çukurun içinde bırakır gibi bıraktığımızdan dolayı onların bu cahilliği ve kendini bilmezliği bizim suçumuzdur. Kitapta bunu sık sık yineleyip yüzümüze vuruyor. Bunun yanısıra, okurken Ahmet Celal ile birkaç gün geçirmiş gibi hissettim çünkü çok detaylı tasvirlere ve ruh hallerine yer verilmişti. Zaten klasik niteliğinde hem tarih hem de edebiyat kokan bir eser. Tavsiye ederim.
Yaban
YabanYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 202144.6k okunma
319 syf.
·
Not rated
·
Read in 6 days
Bu esere bir inceleme yazıp yazmama konusunda başta çok kararsız kaldım çünkü o kadar dolu dolu bir eser ki; hepsini anlayıp vakıf olmam mümkün değildi. Bu yüzden haddimi aşmaktan çekindim. Yine de inceleme yazmaktan kendimi alıkoyamadım. Öncelikle Peyami Safa’nın Fatih Harbiye eserinden sonra diline alışkın olduğumu düşünerek başladım bu kitaba. Buna rağmen kitabın ilk 50-60 sayfası bana çok ağır geldi biraz ara verme ihtiyacı duydum. Bu eseri okurken sanki bir sanat filmi izliyormuş gibiydim. Eserin içinde Ferit ve Aziz’in diyalogları anlaşılması güç kalmıştı fakat eseri zenginleştiren de bu diyaloglardı. Ben yazarların ideolojisine bakmaksızın okunmaları gerektiğini düşünüyorum. Zaten siyasi ve ideolojik anlamda çok geniş bir bilgi yelpazesine sahip değilim. Bu yüzden yazarın bahsettiği çoğu konuyu sadece okumakla kaldım. Yine de Peyami Safa’nın diğer eserlerinde olduğu gibi Batı’ya keskin bir karşıtlıkla yaklaştığını düşünmüyorum. ‘Biz Batı’yı buhranlarıyla beraber almalıyız.’ diyor ve bu konuda yazara katılıyorum; bence de Batılılaşırken kaybolmamalıyız. Başlarken hiç mistik olacağını tahmin etmediğim kitap gittikçe mistisizme evrildi ve Ferit’in madde aleminden ruha dönüşünü izledik. Bütün karakterlerin ayrı ayrı buhranları vardı. Buna rağmen ben, Nuriye Teyze’nin hikayesinin daha geniş yer kaplamasını umardım. Umuyorum ki hikayenin sonunda Ferit ve Selma, aşkın gıdası olan mesafeyi koruyarak aralarındaki ilişkiyi tazelemişlerdir.
Matmazel Noraliya'nın Koltuğu
Matmazel Noraliya'nın KoltuğuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20177.7k okunma
208 syf.
·
Not rated
·
Read in 30 hours
Reşat Nuri’nin ilk okuduğum kitabı olmasına rağmen beni iki günde bu küçük dünyanın içine alan üslubuna bayıldım. Kitabın olay örgüsü ve içine serpiştirilmiş mizahi kırıntılar o kadar tatlıydı ki elimden bırakamadım bile. Sara’nın şımarıklığının ve muzipliklerinin yanında hassas kalbine değinilmesi çok güzeldi. Bir kadının üzerindeki ‘evlenme yaşı’ baskısı da çok iyi işlemişti. Bunun yanı sıra Homongolos’un acıklı hikayesi ve kitabın beklenmedik sonu gözlerimi doldurmaya yetti. Ayrıca kitapta sevmeye ve sevilmeye dair çok can alıcı anekdotlar bulabilirsiniz. Keşke hiç bitmeseydi diyerek merakla okumaya devam ettim. Mutlaka Reşat Nuri’nin diğer kitaplarını da okuyacağım fakat önce birazcık Homongolos’un yasını tutmalıyım.
Bir Kadın Düşmanı
Bir Kadın DüşmanıReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 20104,073 okunma
202 syf.
·
Not rated
·
Read in 6 days
Mayıs ayının sekizinci ve son kitabı da İntibah’la tamamlandı. “Meşhurdur ki son pişmanlık fayda vermez.” Herkesin bildiği üzere, İntibah edebiyatımızın ilk edebi romanı ve bununla beraber Türk romanında batılılaşmanın ilk izlerini taşıyan önemli bir eser. Aslında hikaye çok akıcı ve tam olarak dönemin zihniyetine uyum sağlamış bir olay örgüsü var fakat yayınevinin basımından olsa gerek çok fazla günümüz Türkçesine uyarlanmadığı için okurken biraz zorlandım. Yine de bu durum kelime hazneme yeni kelimeler eklememi sağladı. İlk isminden de anlaşılabileceği üzere “Sergüzeşt-i Ali Bey”, yenilenmiş ismiyle İntibah; ruhunun naifliğiyle bilinen Ali beyin, adeta şeytani bir varlık olarak tasvir edilmiş Mahpeyker’e gönlünü kaptırması, bunun sonucunda ruhunda ortaya çıkan bir takım bozukluklar ve Mahpeyker ile birlikte aile hayatına getirdiği belalar anlatılıyor. Kusursuz bir roman anlayışı o dönemde mevcut olmadığından, roman boyunca hakimane bakış açısının da getirisi bir şekilde yazarın yönlendirmelerine çok maruz kalıyoruz. Tıpkı Ahmet Mithat’ın romanlarında olduğu gibi burada da karakterler arası karşılaştırma ve bir karakteri idealize etme çok ön planda. Bu, aslında benim okurken eğlendiğim ve sevdiğim bir üslup fakat roman boyunca bazı okurları rahatsız edebilir. Onun dışında olay örgüsünde de yazıldığı dönemden kaynaklı olarak komik gelen bazı söylem ve durumlar var. Yine de dönemin zihniyetini görmek ve edebiyatımızdaki ilerlemeyi anlayabilmek için mutlaka okunması gereken bir eser.
İntibah
İntibahNamık Kemal · Özgür Yayınları · 200339.7k okunma
128 syf.
·
Not rated
·
Read in 12 hours
Hiç beklemediğim bir şekilde bu kitabı bir günde bitirdim. Adeta yalayıp yuttum da diyebiliriz. Bir deneme olarak başlayan bu kitap gittikçe karakterleri olan ufak bir hikayeye evrildi. Biterken sonrasında ne olacağını merak ettiğim bir hikaye... Tarık Tufan’ın okuduğum üçüncü kitabıydı bu. Son olmayacağına eminim. Şanzelize Düğün Salonu’nu okuduktan kısa bir süre sonra buna başladığımda karakterler arasındaki benzerlikleri ve hikayelerin birbirine paralelliği dikkatimi çeken ilk şey oldu. Ana karakterimizin -belki de yazarın- bazı fikirleri ve bazı bakış açıları hoşuma gitmemesine rağmen bunu göz ardı edebildim çünkü edebi eserlerde ve sanat eserlerinde belirli kırmızı çizgiler hariç her fikre açık olunması gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca buna karşın bir o kadar çok da alıntı yaptım çünkü hikaye içimde bir yerlere dokunabildi ve en önemlisi anneme olan minnettarlığımı bana bir kez daha hatırlattı.
Ve Sen Kuş Olur Gidersin
Ve Sen Kuş Olur GidersinTarık Tufan · Profil Yayınları · 20189.1k okunma
Reklam
138 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
Peyami Safa’nın okuduğum ilk eseri oldu, Fatih-Harbiye. Kitaba başlamadan önce konusunu ve içeriğini hiç araştırmadım çünkü hakkında yazılıp çizilmiş pek çok şeyin beni itebileceğini düşündüm. İyi ki de araştırmamışım, kitabı sıfır bilgiyle okumak daha çok zevk verdi. Bilmek isteyenler için, kitapta Neriman’ın Şark ve Garp arasında kayboluşu ve kendini arayışı, minik anektodlar ve usta bir olay örgüsü etrafında vurgulanarak anlatılıyor. Sadece dönemsel bir araştırma yapmadığım için pişman oldum çünkü özellikle kitabın sonlarına doğru Peyami Safa’nın Garp’tan alınan şeylerin bu denli kültürümüze işlemesine karşın derin sitemleri yer alıyordu. Bunu dönemsel olarak incelemek bence hem bilgi açısından hem de kitabı ve yazarı anlamak açısından daha faydalı olacaktır. Mutlaka okunmalı diyemem ama okursanız fikir hanenize mutlaka yeni şeyler katacak olan, akıcı ve keyifli bir eser.
Fatih Harbiye
Fatih HarbiyePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202048k okunma
416 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 17 days
"Tren garına vardığımda kar yeniden başlamıştı..." Uzakların Şarkısı'nı okuduktan ve çok sevdikten sonra Dünyasızlar ilaç gibi geldi. Kaan Murat Yanık'ın kendine has karakterleri ve betimlemeleriyle gerçekten rüya gibi bir roman. Zorlu karantina günlerindeyken beni alıp Antalya'ya, Bakü'ye, kıtkafalar ve Nohut ile birlikte cepheye götüren, Tumbaga ve Maral ile tanıştıran bu kitabı resmen bitmesin diye ara vererek okudum. Uzun zamandır böyle bir masala ve gezintiye ihtiyacım olduğunu farkettim. Hikayenin başında içimin daralmasıyla, ikinci bölümde ferahlamam bir oldu. Firuz ve Ayvazcan'ın birbirlerine olan bağı güldürürken aynı zamanda da gözlerimi yaşarttı. Umarım herkes hayatında bir kez kendi Zühre yıldızını ve o büyülü kırmızı yumurtayı bulur.
Dünyasızlar
DünyasızlarKaan Murat Yanık · Turkuvaz Kitap Yayınları · 20202,718 okunma
192 syf.
·
Not rated
·
Read in 7 days
Süheyla’ya bir kez her şey geçecek diyerek sarılmayı o kadar çok isterdim ki. Kimseden yardım istemeyi kendine hak görmeyen bu ince ruhlu kadını o kadar benimsedim ki. Belki tek bir destek görseydi bu duruma düşmeyecekti oysa kimse onu anlamadı bile. Kendi duygularından, fikirlerinden kaçamayacağını anladığındaki o çaresizliği bir kez olsun aşabilseydi belki de kendine son yaptığı kötülüğü yapmayacaktı. —————————————————————————— Suat Derviş’in ilk okuduğum kitabı olmasına rağmen son olmayacağından adım gibi eminim.Kitapta o kadar güzel ruh tahlilleri var ki.Hem erkek hem kadın ruhuna bu kadar güzel değinebilmek ve hiçbir karakteri atlamadan en kıyıdaki karakterin bile ruhunu anlatabilmek her kitapta rastlayabileceğiniz bir şey değil.Bu yüzden olsa gerek, herkesin kendinden bir parça bulabileceği bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Gönül Gibi
Gönül GibiSuat Derviş · İthaki Yayınları · 2016149 okunma
55 syf.
·
Not rated
·
Read in 11 hours
Çok çok güzel.. Kısa bir kitap olmasına karşın içinde dolu dolu hisler ve yaşanmışlıklar bulunduruyor. Kitaptan hiçbir alıntı yapamadım çünkü her cümlesi altın değerinde, hangisini yazacağımı seçemedim. Kesinlikle kırmadan, aşağılamadan, tepeden bakmadan, kişisel gelişim edalarına girmeden kıyıda köşede kalmış konulara çok güzel yerlerden parmak basan ve hayatta mutlaka yolunuzun kesişmesi gereken bir kitap.. Mutlaka okuyun ve anlamlandırmaya çalışın.
Ermiş
ErmişHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202370.9k okunma
56 syf.
·
Not rated
·
Read in 11 hours
Stefan Zweig’ın yine harikalar yarattığı bir eseri. Madamın duygusal iniş çıkışları, ruh tahlilleri, kendi sonunu hazırlarken bu kadar güzel betimlenmesi ancak Zweig’in ince zekası ve hassas kalbiyle ortaya çıkabilirdi diye düşünüyorum. Kesinlikle okunması gereken bir kitap.
Bir Çöküşün Öyküsü
Bir Çöküşün ÖyküsüStefan Zweig · İndigo Kitap · 201977.7k okunma
250 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
Barış Bıçakçı’nın okuduğum ilk kitabı oldu Bir Süre Yere Paralel Gittikten Sonra. Kitaba başlarken çok beklentiyle başladığım için olsa gerek kitap beklentimi karşılamadı.Fakat yazarın üslubunu çok beğendim. Normalde bu tarz konular arası geçişler sert olduğunda kitaba devam etmek istemem ama yazar tarzıyla karakterlerin hikayelerini çok güzel bağlamış. Yalnızca karakterler arası ilişkileri kitap bittiğinde bile çok hafif bir şekilde kavrayabildim kafamda netlik kazandıramadım. Yine de bir şans verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Bir Süre Yere Paralel Gittikten Sonra
Bir Süre Yere Paralel Gittikten SonraBarış Bıçakçı · İletişim Yayınevi · 20202,530 okunma
Reklam
59 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
İlhami Algör okumaya İkircikli Biricik ile başladım ve sonra Müzeyyeni okudum. Aslında bana kalırsa üzerine söylenecek çok şey olmayan ve beklentiyle okunmaması gereken bir kitap. Evet ruh hallerini anlatışı güzel, ya da bazı betimlemeleri şahsına münhasır fakat bazı yerlerde kitabın okunurluğunu baltalıyor bence.Bazı tasvirlerin gereksiz kaldığını düşünüyorum ya da bu kitabın daha şiirsel, edebi bir okuma yapmak isteyenler için daha uygun olabileceğini düşünüyorum.
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201429.4k okunma
80 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Bir çırpıda biten, kısacık bir hikaye. Adine’nin bir erkeğe teslim olan kadınlara ekleneceğini mi yoksa sanatı yolunda kendi ayakları üzerinde durmaya devam mı edeceğini seçmeye karar verdiği bir hikaye. Özellikle kadınların okumasını şiddetle tavsiye ederim. Kendini gerçekleştirmenin ve fikirlerini açık tutmanın bir kadın için önemini anlatan bu kitapta ruh halleri ve ruh çatışması çok güzel işlenmiş bu sayede her kadın kendinden bir parça bulabilecek.
Arayışlar
ArayışlarLou Andreas-Salomé · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20218.6k okunma
280 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Kitap çok güzel, sıcacık, içinize dokunacak bir öykü. İpek’in öyküsü. Okurken kendimi yeniden 10 yaşlarında bir çocuğum da bir çocuk kitabı okuyormuşum gibi hissettim.Sanırım sevdiğim şey de bu oldu. İpek’te kendimden bir şeyler bulmak, acaba bu olayda ne muziplik yapacak diye beklemek kitabın kolayca akmasını sağladı.Nasıl bittiğini anlamadım. Tabiki sevgili Başak Buğday’ın da kalemine sağlık.O çocuk ruhuna bürünüp, yaşatabilmesi takdire şayan.Kitabın bütün bölümleri boyunca İpek’in dedesinin öğütleri ve bunları aralara kaynatarak yeni konular açması çok hoşuma gitti. Gülerek okudum, fakat sonu gözlerimi doldurdu. Okunmasını kesinlikle önerebileceğim bir kitap.
Gücenmedim Dersem Yalan Olur
Gücenmedim Dersem Yalan OlurBaşak Buğday · İthaki Yayınları · 201860 okunma
360 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 64 days
Kesinlikle kitap tam bir Murat Menteş klasiği. Kendisi benim okumaktan en çok keyif aldığım yazarlardan birisi fakat bu kitabı için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. Evet kitap çok güzel betimlemeler ve detaylar içeriyor, kurgu ilmek ilmek işlenmiş fakat zayıf bağlantılar var. Hayatınızın karmaşık olduğu bir dönemde okumamanızı öneririm zira ben kitabı bir kaç ayda zor bitirebildim. Marco Montes yani ilk bölüm bana çok uzun ve zorlama geldi konuyu ve olay örgüsünün tamamen bu bölümde bi düğüm olduğunu düşünüyorum. Bunun yanısıra eski romanlarına yaptığı atıflar ve göndermeler çok hoşuma gitti ve tebessümle okudum. Postmodern ve absürt roman sevenlerin boş zamanlarında okumasını tavsiye ederim:))
Antika Titanik
Antika TitanikMurat Menteş · April Yayıncılık · 20185.7k okunma
400 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Bitince çok üzüldüğüm bir kitap. Hala herkese tavsiye ederim. Yazarın kullandığı betimlemeler sıkmadan sizi olayın içine dahil ediyor ve bakış açınızı genişletiyor. Asla sevemeyeceğim tarzda karakterlere derinden bağlandım bu kitabı okurken ve bitince büyük boşluğa düştüm. Kesinlikle sakin kafayla okumalı, kitabın sizi alıp götürmesine izin vermelisiniz. Tavsiye ediyorum.
Uzakların Şarkısı
Uzakların ŞarkısıKaan Murat Yanık · Everest Yayınları · 20172,962 okunma
232 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
En sevdiğim ve buraya bir şeyler yazmaya değeceğini düşündüğüm kitaplardan biridir Kiralık Konak. Birkaç yıl önce edebiyat öğretmenimin derste anlatışından çok etkilenip okumaya başladığım ve hala başucumda duran, benim için can alıcı karakter çözümlemelerine sahip dönemin zihniyetini çok başarılı ele aldığını düşündüğüm bir kitaptır. Seniha’nın ruhani çöküşünde herkesin kendine yönelik bi şeyler bulabileceğine ve karakter çatışmalarının çok şey ifade ettigine inanıyorum. Kesinlikle klasik denilip geçilmeden çözümlemeleri yapılarak okunması gereken bir kitap.
Kiralık Konak
Kiralık KonakYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 202317.9k okunma