gizem

gizem
@eksikanlatilar
yapmakla olup bitseydi bu iş, hemen yapardım olup biterdi
106 okur puanı
Ekim 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
176 syf.
2/10 puan verdi
·
27 günde okudu
Hiçbir kitap için çok keskin ve katı bir şekilde olumsuz yorumda bulunmak istemesem de bu sefer tam tersi bir şekilde düşünüyorum. Kitap hayatlarında zorluklar yaşayan ve "herkesten farklı" oldukları için dünyaya uyum sağlayamamış 2 çocuğun birbirleriyle buluşmasını anlatıyor. En basit tanımıyla benim için böyle. Bu kitaba başlarken arka kapağındaki küçük paragraftan dolayı çok umutluydum. İsmi de aynı şekilde beni kendine çekti. Fakat kitap o kadar fazla metaforla, 3. kişilerle ve mantıksız bir olay örgüsüyle kuşatılmış ki sonunu zor getirdim. Herhangi bir romanı okurken bu kadar yorulabileceğimi düşünmezdim. Trajediyi resmeden romanlarda bu kadar çok edebiyat parçalanması insanı bir süreden sonra yoruyor bence. Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Devamı gelir mi bilemiyorum... Ha okunmaz mı? Okunabilir. Fakat bu kadar hayal dünyasında geçen bir kitap bana hitap edemedi açıkçası.
İstisnai Buluşmalar
İstisnai BuluşmalarAyça Güçlüten · İthaki Yayınları · 201931 okunma
Reklam
190 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun kitaplarını çok seviyorum. Bu sebeple çok objektif bir inceleme olmayacak bu. Bu kitapta da Kiralık Konak’ta olduğu gibi halkın yozlaşması, tarikatlerin amacından sapması gibi konulara yer verilmiş. Bu yüzden okumadıysanız, Hep O Şarkı’dan önce Kiralık Konak ve Yaban’ı okumak daha güzel bir zemin hazırlayacaktır. Kitabın dili gayet yalın, akıcı ve sürükleyici diyebileceğimiz türden. Münire’nin ağzından dinlediğimiz bu acıklı aşk hikayesi sonlarına doğru gidişat anlamında beni şaşırtsa da yine de iyi ki okumuşum dediğim bir kitap oldu. Tavsiye ederim.
Hep O Şarkı
Hep O ŞarkıYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20183,327 okunma
152 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
"Bütün hayvanlar eşittir. Bazıları, öbürlerinden daha eşittir." George Orwell yine tam da nokta atışı diyebileceğimiz bir şekilde günümüzü işaret ediyor. Hayvan Çiftliği, diğer adıyla Beylik Çiftlik tam da içinde yaşadığımız dünyayı ifade etti bana. Özellikle kitabın ortalarından 1984 havası aldım. Yine 1984'te de olduğu gibi burada da bilgiler daha aşağıdakilerin bilmelerini isteyecekleri şekilde değiştiriliyor. Ve en nihayetinde de zaten insanlaşmış domuzlar çiftliğin iplerini eline alarak eski halinden de beter hale getiriyor. Kitabın içeriğinin yanı sıra Can Yayınları'nın çevirisini çok güzel buldum. Kitabın ilk başları tıpkı masal gibiydi ve sözcüklerin Türkçe karşılıkları deyimlerle çok güzel zenginleştirilmişti. Bu sebeple okurken hiç çeviri roman okuyormuş hissine kapılmadım. Tavsiye ederim.
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020248,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
382 syf.
·
Puan vermedi
·
16 günde okudu
Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nde Hayri İrdal isimli karakterimizin başından geçenleri ve hayatındaki dönüm noktalarını okuyoruz. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın dönemine kıyasla çok ileri görüşlü ve gelişmiş bir kalemi olduğunu düşünüyorum. Kitabı okurken hem mizahla yoğurulmuş bir postmodern roman hem de dönemini yansıtan bir roman okuduğumu hissettim. Keza İspiritizma Cemiyeti de böyle hissettirmede önemli bir noktadaydı. Fakat enstitünün çöküşe yaklaşmasından itibaren kitap elimde süründü. Bu kadar uzamasına gerek var mıydı diye düşündürdü açıkçası. Yine de karakterler arası geçişlerine ve anlatımına bakılarak mutlaka okunması gerektiğini düşünüyorum çünkü hepimizin hayatına bir Halit Ayarcı lazım.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202342bin okunma
495 syf.
5/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Bu kitaba başlamadan önce kafamda çok fazla soru işareti vardı. Mesela, kitap çok uzun bir yaşam öyküsüydü ve bu kadar uzun bir kitap okumayalı çok olmuştu. Nasıl gideceğini düşündüm. Fakat merakıma ve biraz da övgülerin bolluğuna yenik düşüp başladım. Nedense ben kitapta herkesin bulduğunu bulamadım. İlk başlarken bu sadece bir aşk romanı değil yazan bir inceleme okumuştum. Elbette sadece bir aşk romanı değil fakat yazar ilk 300 sayfa boyunca konuyu bir adam ve kadının aşkı etrafında toparlamıştı. Ayrıca konunun bu kadar uzun uzun anlatılması bana sıkıcı geldi. Kaldı ki zaten, kitabı 10 günden uzun bir sürede ancak bitirebildim. Son 150 sayfası beni daha çok çekti diyebilirim. Elbette bu Jack London'un otobiyografisi değil fakat içine kendi hayatından izler yerleştirdiği bir kitap. Örneğin bir rivayete göre Ruth karakteri onun gerçek hayatındaki ilk aşkıymış. Fakat keşke Jack London şu çağda yaşasaydı ve onunla bu kitap hakkında sohbet edebilseydim, belki o zaman kafamdaki boşluklar otururdu. Kitapta insanların ikiyüzlülüklerine, sınıfsal ayrımlara, felsefeye çok fazla değiliniliyor ki benim kitaba devam etmemi sağlayan da bunlar oldu. Ana fikir çok güzel. Sadece bu fikrin süslenişi, işlenişi ve sonunun bağlanışı hiç ama hiç beni çekmedi. Belki yazıldığı dönemi tekrar gözden geçirmeliyim. Belki de bir kez daha okuyarak şansımı denemeliyim.
Martin Eden
Martin EdenJack London · Kenta Yayınevi · 201092,3bin okunma
Reklam
Reklam
Reklam