Resûlullah ﷺ şöyle buyuruyor: "Kim evinde güven içinde, bedeni sağlıklı, o gününün yemeği de hazır olarak sabahlarsa o, tüm dünyaya sahip olmuş gibidir." [Buhârî, el-Edebü'l- Müfred]
Sayfa 147Kitabı okudu
"Sevdiğiniz bir dost bulduğunuzda onunla çekişmeyin, kötüleşmeyin. Onun hakkında başkalarından fikir de almayın; çünkü onun bir düşmanına denk gelebilirsiniz, o da onda olmayan kusurları size söyler ve sizi ondan ayırır." -Muaz b. Cebel el-Edebu'l-müfred
Reklam
"Sevdiğiniz bir dost bulmakta onunla çekişmeyin, kötüleşmeyin. Onun hakkında başkalarından fikir de almayın; çünkü onun bir düşmanına denk gelebilirsiniz, o da onda olmayan kusurları size söyler ve sizi ondan ayırır." *Muaz b. Cebel Kaynak: el-Edebu'l-müfred
"Sevdiğiniz bir dost bulduğunuzda onunla çekişmeyin, kötüleşmeyin. Onun hakkında başkalarından fikir de almayın; çünkü onun bir düşmanına denk gelebilirsiniz, o da onda olmayan kusurları size söyler ve sizi ondan ayırır." * Muaz b. Cebel [Kaynak: el-Edebu'l-müfred]
İnsan, Allah rızâsı için yaptığı her işten sevap kazanır. Hanımıyla birlikte yemek yerken, onu memnun etmek için ağzına bir şey vermek, görünüşte şakadan ve eğlenceden başka bir şey değildir. Ama insanın ben onunla mutlu olmak, güzel geçinmek istiyorum, düşüncesiyle eşine verdiği her lokmayı, Allah Teâlâ bir tür iyilik sayıyor ve onu sevap olarak değerlendiriyor.
Amr ibni As r.a : Sır verdiğim kimseyi, " sırrımı niye ifşa ettin?" diye ayıplamam. Kendi sırrıma kendi yüreğim dar gelmişken, zor durumda bıraktığım adamı nasıl ayıplarım?
Reklam
İnsan her duyduğunu başkalarına anlatmamalıdır. Anlatırsa, yalanların yayılmasına aracılık etmiş olur.
İnsan kulağına ve diline sahip olmalıdır. Manasız konuşmalardan yapan, yalan söylemekten çekinmeyen kimselerden uzak durmalıdır.
İnsan zayıf bir mahlûktur. Kendisinin veya aile fertlerinden birinin başına gelecek olan bir sıkıntıya dayanamaz. Bazı sıkıntılar, maddî imkânın yerinde olması hâlinde daha kolay atlatılabilir. Ama bundan mahrûm olanların acısı ve üzüntüsü kat kat artar. Onun için de dertleri ve sıkıntıları veren ve onları gideren Kâinâtın Rabbi’ne yönelmeli ve O’ndan yardım istemelidir.
Hadislerden Öğrendiklerimiz 1. İnsan duâ etmeyi bilmezse, iyi şey yaptığını sanarak kendine bedduâ edebilir. 2. Allah Teâlâ’dan faydalı şeyler istemek için, Peygamber Efendimiz’in yaptığı duâları öğrenip onlarla duâ etmelidir. 3. “Allâhümme âtina” duâsını hem namazda tahiyyâtta, selâm vermeden önce, hem de yapılan her duâda okumalıdır. 4. Hastaları ziyâret etmeli ve onlara duâ etmelidir.
Reklam
Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve selleme: “Hangi ibâdet daha faziletlidir?” diye sordular. O da: “İnsanın kendine yaptığı duâ.” buyurdu.
Nu’mân ibni Beşîr radıyallahu anhdan rivâyet edildiğine göre, Nebiyy-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem: “Duâ, ibâdetin ta kendisidir.” buyurdu; ardından da: “Bana duâ edin, duânızı kabul edeyim.” âyet-i kerîmesini okudu
“Allah katında duâdan daha değerli bir şey yoktur.” Ebû Hüreyre radıyallahu anhdan rivâyet edildiğine göre, Nebiyy-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “İbâdetlerin en üstünü duâdır.”
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.