Mantıksız tek bir cümle yok. Sorgula!
Mekke'deki Kabe Allah'ın evi değildir. Allah kişi değildir ki evi olsun. O ev Hz. İbrahim'in Hacer ile ondan doğan İsmail için yaptığı evdir. Hiçbir kutsallığı yoktur. Peki, Hacer kimdir? İslam'i kaynaklarda ismi geçen Mısırlı kadındır. Çocuğu olmayan Sare tarafından İbrahim'e sunulduğunda henüz genç yaştaydı,
Hacerül Esved
Aslında Hacer-i Esved/ Kabe’deki siyah taş, cennet yakutlarından bir yakuttur. Allah, kıyamet gününde bunu iki gözü ve dili olduğu halde konuşur vaziyette huzura getirir. Böylece Hacer-i Esved, kendisini hak ve doğrulukla istikam eden/ öpen veya uzaktan el hareketiyle selamlayanlara tanıklıkta bulunacaktır.
Reklam
el-Bezzar, İbn Ömer'den şöyle aktarır: Hz. Peygamber şöyle demiştir: 'Eller yedi yerde kaldırılır. Namazın başlangıç tekbiri, Eve yönelirken, Safa'da, Merve'de, iki duruş yerinde ve Hacer-i esved'in yanında.' Bütün bu yerlerde elleri kaldırmak, ellerle ilişkilendirilen mülkiyet ve sahiplik iddiasından uzaklaşmak amacı taşır. Bu nedenle kul, boş ve hiçbir şey içermeyen bir halde ellerini kaldırır. Kula göre, bütün mülk Allah'ındır. Bütün bu yerler, istek yerleridir. İstek ve dua ise, zengin ve mal sahibinden meydana gelmez. İstek, ihtiyaçtan kaynaklanır. Öyleyse yoksulun bir niteliği de, istediği şeye sahip olmamaktır. Bir zengin bir şey istediğinde, neyi istediğini araştır! Acaba sahip olduğu bir şeyi mi istemektedir, sahip olmadığı bir şeyi mi? Dikkatini çektiğimiz tarzda bu konuda bir yargıya varabiliriz. Allah yoksullara ilgi göstermiş, onların zenginlerden bir şey istemesini Allah'tan bir şey istemek yaparak şöyle buyurmuş tur: 'Zekât veriniz. Başka bir ayette ise 'Allah'a iyi borç veriniz, buyurmuştur. Kutsi bir hadiste ise 'acıktım, beni doyurmadın' buyurur. İsteği gerektiren niteliği anladığında, nasıl isteyeceğini, kimden ve ne isteyeceğini, hangi elin vereceğini ve bunun için ne yapacağını öğrenirsin. Ayrıca, istek esnasında içinden ve dışından elleri kaldırmayı ve bunların arasındaki farkı da öğreniriz.
Hacer-ül Esved
Hacer-ül esved, Allah'ın sağ elidir. Allah sûretine göre yaratmış olduğu insan için de bir sağ el yarattı. Bu nedenle tavafın Allah'ın eliyle insanın sağ eli arasında olmasını emretmiştir. Böylece insan, iki güç ile desteklenir ve bu durumda şeytan insana gelebilecek bir yol bulamaz. Çünkü şeytanın sağa karşı yolu yoktur. O, kulun kalbine vesvese verir ve o sol tarafa meyillidir. Bu durumda tavafta Hakk'ın sağ eli tavaf edeni muhafaza eder. O kendi varlığında da bir sağ ele sahiptir. Öyleyse insan sürekli korunur. Bu dengeden ayrıldığında ise -ki o Irak tarafından Yemen tarafına dönmektir- Allah'a ait olan evin inayeti insanı korur. Şöyle sorulabilir: 'Allah İblis'in bize sağ taraftan geleceğini bildirmiştir. Buna şöyle karşılık veririz. Burada şeytanın kastettiği sağ, sağ organ değildir, çünkü şeytan organlara vesvese vermez. Ayette geçen sol da sol organlar ya da ön, insanın önü ya da ardı değildir. Şeytanın vesvese verdiği yer, kalptir. Bazen şeytan, sağ veya sol veya arka ya da ön ile ilgili fiillere ve davranışlara zarar veren vesveseleri kalbe aktarır. Biz burada derken, bu özel yönü kastediyoruz. Şöyle sorulabilir: 'Müşrik de sağ ele sahiptir. Şöyle deriz: Ne gerçekleşiyorsa toplamla gerçekleşiyor, toplam ise ancak mümin adına gerçekleşiyor. İşte 'sağcılardan ise 252 ayetinin anlamı budur. Burada 'sağ', organ değil, biatleşmenin kendisinde gerçekleştiği ele işaret eder.
Sayfa 340
KUDÜS BİZİM NEYİMİZ OLUR ? Üçbeş arkadaş oturuyor sohbet ediyoruz. Hepimizin tanıdığı Osman dayı yanımıza yanaştı ve; - Ne olacak bu Kudüs işi ? diye sordu. Bende, - Otur Osman dayı ben sana bir şey sorayım senin cevabına göre Kudüs’ü konuşalım, dedim. Oturdu; - Osman dayı Kudüs senin neyin olur ? diye sordum. Şaşırdı, - Ne demek neyin olur !?
Malumunuz hacerü'l-esved, siyah tas demektir. Beytullah'ta gidip el, yüz sürmek ve pmek icin insanlarin birbirlerini ezip ulasmaya çalistigi siyah bir tas. Hz. Ali, "Biliyorum sen siyah bir tassin fakat seni Resûlullah öptü diye püyorum" buyur- mustur. Birgün Resûlullah'in siklarindan biri, hacerül-esvedi de- falarca ptükten sonra tasi adeta yalamaya baslar. Etrafindaki- ler "Ne yapiyorsun?" diye sorarlar. O da cevaben, "Resûlullah acaba nereyi pmüstür diye O'nun izine isabet etmek iin ta- sin her yerini pmeye çalistyorum" der. Kurbanim bak! Ask, mürsid olunca yasananlar derse ko-nu oluyor.
Reklam
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.