Bugün akşam üzeri kocasının mezarını ziyaret etmek isteyen bir nineye yoldaş oldum. Elimde 5 litrelik su kabıyla ardı sıra dolandım daha önce girmediğim mezarlıkta.. nefes nefes aradı dedenin mezarını.. bir ara umudunu yitirdi. "Kurban olduğum ben senin mezarının yerini nasıl unuttum? Beni bağışla" dedi. Sonunda bulduk mezarı ve mezarın başında ağladı, ağladı. Ağlama demedim, az ağla da demedim. Müsaade ettim ağlamasına hatta ben de eşlik ettim ona. Sadakatin, samimiyetin ve sevginin en saf haliydi izlediğim.Dertleştiler, dinledim, dua ettim ama hiç sus demedim, hadi gidelim demedim. Kısa süre içinde ikinci mezar başı imtihanı ağır geldi ruhuma. İçimde ölenleri yad ettim ve hiç ölmeyecek olanları. Akşam ezanı okunana kadar kaldık mezarda, sonra el ele tutuşup döndük hayata. Eve çıkamadım kendimi bir kaldırıma bıraktım kaldım. Dedim ki Allah'ım, bazı acılar çok acı.