Bu hususta epey bir yol alıp mesafe kat etmiş olan Dr. İbrahim Kerim bazı hastalıklar için aşağıdaki tespit ettiği Esmâları tavsiye ediyor: Kemik Hastalığı İçin: El-Kaviyy Diz Hastalığı ve Ağrıları İçin: Er-Rauf Kalp Hastalığı İçin: En-Nûr Kalp Damarlarının Tıkanması: El-Vehhab Sinir Hastalığı: El-Muğnî Baş Ağrısı: El-Ğaniyy Guatr: El-Cebbâr Göz
Sayfa 59 - Hangi İsim, Hangi Derde Deva?Kitabı yarım bıraktı
Maddi ve manevi anlamda sıkıntıya düşmemek için; El-Muğnî / En-Nâfi
Sayfa 64 - Sırrı Çözülmüş EsmâlarKitabı yarım bıraktı
Reklam
Anlama becerisini geliştirmenin birçok yöntemi vardır. Bunlardan bazıları: 1. Usul-ü fıkıh ve Arap dili ilimlerine önem göstermek Arap dili ilimlerinden kasıt sadece sarf ve nahiv değildir. Bunun yanında dilin fıkhını, edebiyatını, şiirini ve belağatini idrak etmek; seçme şiirleri ve metinleri ezberlemektir. 2. Eserlerinde fikhı, kıyası, içtihadı kullanan veya delilleri, görüşleri anlatan karşılaştırmalı fıkıh icra eden müçtehitlerin kitaplarını elden düşürmemek. Taberî, Kurtubî, İbni Aşur gibi alimlerin tefsirleri veya İbni Abdilberr'in et-Temhîd, İbni Hacer'in Fethu'l-Bâri ve İbni Dakik'in İhkâmu'l-Ahkâm kitapları gibi hadis şerhleri veya İbni Kudâme'nin el-Muğnî, Nevevî'nin el-Месmu adlı eserleri bunlara örnek olabilir. Allah hepsine rahmet eylesin.
Hz. Muhammed Huneyn harbinde cariyeleri dağıtırken Abdurrahman'a da veriyor ve o da kendisine verilen cariye ile orada, henüz eve dönmeden cinsel ilişkide bulunuyor. Hep vurgu yapıyorum: Bunlar Hz. Muhammed'in seçme kadrosu, ondan cennet müjdesini alan güzide kişiler! A. Rahman b. Avf vefat ettiğinde yüz at, bin deve, on bin koyun bırakıyor ve malının sadece dörtte biri seksen dört bin. a) İbni Küdame, el-Muğni, c. 1 1/282, İddet bölümü. b) Beyhaki, Süneni Kübra, Davalar bölümü, c. 10/445, no: 21264. c) İbni Ebi Şeybe, Musannaf, Nikah bölümü, c. 6/274, hadis no: 17773.
Hz. Ali (r.a.) bir ifadelerinde: “İnsanlar uykudadırlar, ancak öldüklerinde uyanırlar”* demekle bu gerçeğe işaret ediyor değil midir? Esasen ahiret hayatına göre dünya hayatının bir uyku olduğu da söylenebilir. Kişi öldüğünde işte o zaman bu dünyada gördüklerini, orada bu gün gördüklerinden tamamen farklı olarak görecektir. İşte o anda kendisine şöyle denilir: “Şimdi gaflet perdeni açtık; artık bugün gözün pek keskindir.” (Kaf, 22) *Resulüllah’a (s.a.v.) izafe edilen bu söz, Hz. Ali’ye aittir, hadis değildir. Esna’l-Metalib, s:309, m,1628; Iraki, İhya hadisleri üzerindeki çalışmasında, “el-Muğni An Hamli’l-Esfar” adlı eserinde, 2/993 ve 3611 numara ile verdiği bu rivayet için, rivayetin İhya’nın Arapça nüshasının, 4/23’te yer aldığını belirtiyor. Bu rivayetin merfu bir rivayet olarak bulamadığı ve fakat bu sözün Hz. Ali’ye nisbet edildiğini belirtiyor.
hepsi haklı..
"Şeyhlerimiz, haber-i va­hidin te'vilinde çok fazla zorlamaya gidilmemesini, sıhhat ihtimali düşükse reddedilmesi gerektiğini belirtmişlerdir” Kâdî/el muğni Ebû Gudde bu durumu, "Anlayamadığımız hadislere bâtıl demek yerine tevakkuf ederiz, çünkü bilmediğimiz bir cevabı olabilir," şeklinde ifade etmiştir." Bu anlayışın, te'vili imkânsız ha­dislerin sahih rivayetlere karışıp orada barınabilmesinde önemli bir etkisi olduğu şüphesizdir.
Reklam
Geri14
50 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.