Haftalarca elimde sürünen “Adı Aylin” kitabını okudum ve bitirdim. Hayat telaşından bu kadar uzun sürdü okumam yoksa bir çırpıda bitirilecek bir kitap. Dili oldukça sade ve anlaşılır. Karakterler çok fazla olsa da kitabın sadeliğine gölge düşürmüyor. Verdiğim bu puanı da kitabın dilinin sadeliğine ve Ayşe Kulin’ in anlatım tarzına
Bu kitabı okuduktan sonra tüm insanlara "Müslüman olanlar" ve "Müslüman olmaya adaylar" olarak bakmaya başladım. Allah kime neyi nasip eder hiç bilinmez. Kimi uyuşturucu işindeyken, kimi ünlü bir müzisyenken, kimi misyonerken tanışmış İslamiyet'le. Şimdi anlıyorum alim zatların neden bugünkü haline güvenmeyip "son nefeste iman" istemelerini...
Buradaki hidayet hikayelerinden çok etkilendim. Kimi zaman da gözyaşlarıma engel olamadım. Bir yürek İslamiyet'le tanışır da nasıl pamuk gibi olmaz, nasıl ılık ılık merhamet dolmaz içine?
Şunu düşündürdü bu kitap bana, sonradan Müslüman olan kişiler İslamiyetin içine doğanlardan daha güzel, daha doğru yaşıyorlar bu kutsallığı. Anlıyoruz ki ruhumuz aç ve sadece İslamiyet ile doyacak, sadece Allah'ı anmak ile huzur bulacağız. Bunu tüm dinleri görmüş insanların hikayelerinden okuyup iman tazelemek ne güzel!
Charlie ve Charlie gibi olan herkes karşısında hayatın zorluğu ve insanların acımasızlığı ile karşılaşmak beni üzdü.
Charlie, düşük zekalı doğan ve toplum tarafından dışlanan biri... Sırf birileri tarafından sevilmek için zekasını yükseltecek o ameliyatta denek olmayı kabul ediyor. Ameliyat ile zekası yükseltiliyor ve hızla öğrenmeye başlıyor. Aynı zamanda Algernon isimli bir fare var ve Charlieden önce bu fare üzerinde deney yapılmış. Charlie ile Algernon arasında bir bağ kuruluyor. Charlie zekileştikçe zekileşiyor ve bu sefer de çok yüksek bir zeka düzeyi olduğu için toplum tarafından dışlanıyor ve yalnız kalıyor. Deney ilerledikçe Algernonda bazı değişiklikler oluyor ve bunlar Charlie'ye de oluyor.
Charlie önceden insanların onunla dalga geçtiğini bile anlamayacak bir zeka düzeyinde her şeyi anlayan hatta dahi olan birine dönüşüyor. Bu dönüşüm onu çok üzüyor çünkü ailesini ve anılarını da hatırlamaya başlıyor. Kitap alt anlam olarak, dünyayı iyi bir yer zanneden fakat gördüğü kötülüklerle gözü açılmış insanları anlatıyor aslında. Aslında hepimiz iyimser halimizle ve iyi zannettiklerimizle dünya karşısında bir Charlie Gordon oluyoruz. Kötülükleri gördükçe insanları anlamaya başlıyoruz ve dünya ile mücadelemiz orada başlıyor. Ah Charlie, bu dünyanın senin masumiyetin ile yıkanmaya ihtiyacı var, bu kirden kararmış dünyada senin cehaletin ışıktan başka nedir ki?