Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ela Kayacan

“Her zaman aynı insanları görürsek onları yaşamımızın bir parçası saymaya başlarız. Yaşamımızın bir parçası saydıkça da onlar bizim yaşamımızı değiştirmeye kalkışırlar. Bizi görmek istedikleri gibi değilsek hoşnut olmazlar, canları sıkılır. Çünkü, efendim, herkes bizim nasıl yaşamamız gerektiğini elifi elifine bildiğine inanır…”
Reklam
“Ve bir şey istediğin zaman, bütün Evren arzunun gerçekleşmesi için işbirliği yapar.”
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Simyacı
SimyacıPaulo Coelho
8.2/10 · 207,8bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ela Kayacan

Ela Kayacan

, bir kitabı okumaya başladı
Atomik Alışkanlıklar
Atomik AlışkanlıklarJames Clear
8.6/10 · 10,7bin okunma
Ela Kayacan tekrar paylaştı.
Kıyafet Devrimi yapıldı ama kimse ne giyileceğini bilmiyor. O zamanın bırak köylerini, kasabalarına, vilayetlere gidiyorsun durum rezalet. Altı kaval üstü şişhane giyiniyorlar. Şapka giyeceğim diye bilmeden kadın şapkası giyen erkekler var! Çok güzel kıyafetler giyerek Türkiye’yi dolaşıyor Atatürk. Değişik kıyafetlerle halkın içine giriyor ve bu değişik kıyafetler gittiği yere, bulunduğu mekana göre değişiyor. Halk öğrensin istiyor: Nerede, ne zaman, hangi halde, ne giyilir! Mesela 1927 senesinde ordudan ayrılıyor, emekli oluyor mareşal rütbesiyle. Bir daha asla askeri üniforma giymiyor. “O, ordudakilerin hakkıdır” diyor. Ama titri başkomutan, cumhurbaşkanı. Manevralara gidiyor, orası için en uygun kıyafetleri giymiş oluyor. Manevrada ata binecek, çizmelerini giyiyor, süvari pantolonunu giyiyor ama sivil, nefis bir ceket. Papyon takıyor, rüzgarda kravat uçuşmasın diye. Her kıyafeti yerine göre. Akşam giydiği kıyafetler başka, bir resmi geçide giderken giydiği kıyafetler başka, bir kulübe giderken giydiği kıyafetler başka, dostlarıyla oturduğu zaman giydiği kıyafetler başka, kitap okurken giydiği kıyafet başka. Fakat bunların hepsinin bir maksadı var. Mankenlik yapıyor, bak nasıl giyinilir diye.
Reklam
Ela Kayacan

Ela Kayacan

, bir kitabı okumayı düşünüyor
Atatürk Hakkında Hatıralar ve Belgeler
Atatürk Hakkında Hatıralar ve BelgelerAfet İnan
9/10 · 669 okunma
“. . .Tarihi olayların nedenleri, başlıca siyasi, sosyal ve ekonomik olabilir. Genellikle bu nedenler karışık olarak etkilerini gösterir. Şüphe yok ki bütün bu nedenler çok önemlidir. Fakat bence bir milletin doğrudan doğruya hayatıyla, yükselmesiyle, düşkünlüğüyle alakadar olan en önemli neden milletin ekonomisidir; bu tarihin, tecrübenin tespit ettiği bir gerçektir .” Mustafa Kemal Atatürk
Atatürk, kültür devrimi içinde Türk tarihiyle ilgili çalışmalara hep öncelik vermişti. Onun çocukluğundan beri -savaş yıllarında bile- Türk tarihi ve Türk dili konusunda kitaplar okuduğunu, kütüphanesindeki kitaplardan ve bu kitapların üzerine aldığı notlardan öğreniyoruz. Özel kitaplığındaki 4289 kitabın 862’si tarihle ilgiliydi.
“Yolunda yürüyen yolcu, yalnız ufkunu değil, ufkun ötesini de görebilmelidir.” diyen Atatürk, gelecekte olabilecekleri tahmin etme konusundaki üstün başarısını derin tarih bilgisine borçluydu. Dünya tarihine damga vuran insanları sıradan insanlardan ayıran en önemli özellik bu insanların tarih bilmeleri, daha doğrusu “tarih bilincine” sahip olmalarıdır. Tarih bilerek geleceği okuma yeteneği kazanmış insanlardan biri de Atatürk’tü.
Reklam
Birinci Dünya Savaşı’nm nasıl sonuçlanacağını dört yıl önceden bilmişti. Birinci Dünya Savaşı sonunda tngilizlerin Osmanlıya yönelik politikalarım tahmin ederek yetkili makamları önceden uyarmıştı. İkinci Dünya Savaşı’nın ne zaman başlayacağım ve nasıl gelişeceğini Mac Arthur’a söylemişti. Selanik’te, genç bir subayken İvan Manalofa, yapılması gereken tüm devrimleri teker teker sıraladıktan sonra: “Bir gün gelecek ben hayal zannettiğiniz bütün bu inkılapları gerçekleştireceğim." demişti Mütareke döneminde Almanya’nın Türkiye sefirine: “Enver’in batırdığı Türkiye’yi kurtarmaya Allah beni memur etti. ” yanıtını vermişti. Bu öngörüleri yıllar sonra aynen gerçekleşecekti.
“Ben çocukken fakirdim. İki kuruş elime geçince bunun bir kuruşunu kitaba verirdim. Eğer böyle olmasaydım, bu yaptıklarımın hiç birini yapamazdım.” M.Kemal Atatürk
Atatürk, ilgi alanı çok geniş, düşünce dünyası çok derin bir devlet adamıydı. O, bilim insanlarındaki merak, heyecan ve dikkate sahipti. En önemli özelliklerinden biri çok okuması ve neredeyse her şeyi sorgulamasıydı.Yeteneklerinin ve yapmak istediklerinin sadece askeri alanla sınırlı olmadığını, geri kalmış bir ümmet imparatorluğundan çağdaş ve laik bir sosyal hukuk devleti yaratarak ortaya koydu. Toplumsal aydınlanma konusundaki başarısı gerçekten şaşırtıcıydı. Öyle ki, onun kurduğu Türkiye Cumhuriyeti bugün İslam dünyasının tek çağdaş ve laik ülkesi olmaya devam etmektedir
K. Anders Ericsson'un 1990'ların başlarında yaptığı bir çalışma, müzik alanında bu görüşü destekler niteliktedir. Akademi'nin kemanistlerini üç gruba ayırarak yaptığı bu çalışma, yetenekli müzisyenlerin başarılarını belirleyen faktörün doğuştan gelen yetenek değil, ne kadar sıkı çalıştıkları olduğunu ortaya koymaktadır. Araştırmacılar, gerçek uzmanlığın sihirli sayısının on bin saat olduğuna inanmaktadır.Araştırmaları, bir müzisyenin üst düzey bir müzik okuluna girmeye yetecek kadar yeteneğe sahip olduğu bir noktaya ulaştığında, bir performansçıyı diğerinden ayıran tek şeyin ne kadar sıkı çalıştığı olduğunu gösteriyor. İşte bu kadar. Dahası, en üstteki insanlar sadece daha fazla veya hatta çok daha fazla değil, çok daha çok çalışıyorlar.
425 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.