Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Açar bir gün elbet yeniden gönlümüzün çiçekleri...
Sezai Karakoç
Sezai Karakoç
Vücud ve iç
Vücud ve iç Beden formuna ben dediği an. Kendini yaşamdan ayırdı insan. Vücudun yerine denilir mekan. Form yaranmasına söylenir zaman. Cisime göredir zaman ve mekan. O,yoksa ne yer var,ne de ki,zaman.
Reklam
200 syf.
10/10 puan verdi
·
14 saatte okudu
Ne zaman Şermin Yaşar okusam ağlıyorum. O kadar bizden yazıyor ki, o kadar bizden duygular ki. Eminim bu hikayeye benzer var olan öyle hikayeler var ki. Ama yalan işte elbet bir gün yolunu bulup ortaya çıkıyor. Bazen gerçekler iyi geliyor, gerçekleri duymak gerekli…
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20234,274 okunma
“Elbet bir gün, bütün çiçekler beyaz açar Hür ve mes'ut bir şarkı halinde Penceremizden uzanır nur. İstediğimiz şekilde doğar gün, Dilediğimiz gibi yağar yağmur.”
Sayfa 29 - YKY
Kadrolu Yalnızlar için
unuttuklarınızı soruyorum hiç hatırlamak istemediklerinizi teninize iz bırakanları ve izinizi taşıyan tenleri görmesenizde sezdikleriniz var mı sizin unutmasanız da unutur gibi yaptıklarınız
"Hayatımızın da fırtınası bir gün diner,elbet bir gün güneş açar,elbet bir gün kurur içimiz."
Sayfa 30 - Indigo YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
"Elbet bir gün roller değişir, Ben unuturum sen hatırlarsın."
Sözlerimi etime basıyorum
Sevgilime İftira Dudaklarından kalkarken boynun kurcalar beni bir yanımı kara çıbanlara saldılar,ıslak bir yanım hiç ayrılmamıştır,gümeçlerde saklıdır ondan ki nefret içinde omzunu okşuyorum ama bana şimdi gerçekten zor gelen şey bir grevin çocuklara kazınmış izlerini hatırlamak sözlerimi etime bastırıyorum içimde çalılıkları yaran bir
Elbet bir gün.
Elbet bir gün, bütün çiçekler beyaz açar Hür ve mes'ut bir şarkı halinde Penceremizden uzanır nur. İstediğimiz şekilde doğar gün, Dilediğimiz gibi yağar yağmur. ... Herkes gibi biz de doyasıya yaşarız hayatı Yıldızlar dilimizle konuşur. Elbet bir gün, bizim de sevgilim Köyümüzde beyaz badanalı bir evimiz olur...
Gözleri parmağındaki yüzüğe kaydı ardından "Benim bileklerimde kelepçeler var, sevgili avukat ve elbet bir gün çıkar," dedi. Gözleriyle yüzüğümü işaret etti. "Ama görüyorum ki senin de ruhun kelepçeli. Hangimiz daha berbat durumdayız iyi düşün." Kaşlarım çatıldı ardından elimi aşağıya indirerek "Küstah, saygısız, terbiyesiz herif," dedim hiddetle. Sırıtıp "Sayılır," dedi ardından çenesiyle elimi işaret etti. "Yüzüğün ağır geliyorsa bana ver, onu eritip anahtar yapar, kelepçelerimi öyle çıkarırım. Göz kırptı. "En azından daha önemli bir işe yarar.
Reklam
Ey İstanbul … Elbet bir gün öğrenci olup öğrenci kartı alacam.. (ucuza gider gelirim) Elbet bir gün…
Bu hayat biter elbet bir gün, Anılardan küller kalır geriye.
Bir yerde okumuştum, şey diyordu; "İki insan birbirini gerçekten severse; araya ne kadar zaman girerse girsin, kimlerle neler yaşarsa yaşasınlar, elbet bir gün yeniden karşılaşırlar. Ya birbirlerini affederler, çok sevdiklerinden; Ya da asla affedemezler, yine çok sevdiklerinden… Ben sana gelmem, sen de bana gelmezsin. Ama bu şehir bizi bir sokakta, İlla göz göze getirir...
yırtarak geçiyor kalbimizden hayatı da törpüleyen zaman şuramızda bir şey var acıya benzer umuda benzer böyle günlerde hayat hem acıya, hem acıya benzer gün ölümle başlatıyor hayatı her şafak taze bir ölünün üstünde doğuyor her sabah ölümü anlatıyor gazeteler sol köşede ölümü kutsallaştıran bir fotoğraf yeni bir cinayetin röntgenini çıkartıyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.