Sanki kalbimin tünelinde bir elektrik kablosu kopmuş,savrularak kıvılcımlar püskürtüyordu...
Sayfa 172Kitabı okudu
Sanki kalbimin tünelinde bir elektrik kablosu kopmuş..
elektrik kablosu :)
"Hiç alakası yok. Sen zayıf değilsin Nikki. Güçlüsün. Sen ayakta kalmayı başaransın. Sana sarıldığımda içindeki gücü hissedebiliyorum. Üzerinden elektrik akımı geçen bir kablo gibisin."
Sayfa 331Kitabı okudu
İbo, Diyarbakır işkencehanelerinde gece gündüz demeksizin sürekli olarak sorgulanıyordu. Götürüldüğü işkencehaneden sabaha karşı getirilip, hücreliğin üç numaralı gözüne bir posa gibi atılıyor ve bağlanıyordu. Sonra ertesi gün tekrar götürülüyordu.
Günlerce, haftalarca sürdü bu.
Git gide ezilen, tekmelenen, zincirlenen, elektrikle sarsılan gövdesinin içinde; yorulmak nedir tanımayan, tökezlemek nedir bilmeyen, baş eğmeyen, aman dilemeyen, yüreğini bir ateş parçası gibi taşıyordu. Sorgucular etini kemiğini ele geçirmiş, zincire vurmuş, prangaya germişler fakat yüreğine ulaşamıyor, onun vuruşlarını boğazlayamıyorlardı. Bir de İbo’nun beyninin kıvrımlarına çelikle işlediği irade şaşkına çeviriyordu falaka tutan, elektrik kablosu bağlayan, demir çubuklarla ona vuranları.
Sayfa 81 - Everst Yayınları
“Nokia yeni başladığı elektronik işin 17 yıl boyunca kereste, lastik çizme ve elektrik kablosu işlerinden kazandığı parayla sübvanse etmiştir..”
Sayfa 283
Sinir hücrelerinin uzantıları olan aksonlar, tıpkı bir elektrik kablosu gibi. koruyucu izolasyon maddesi ile kaplanmışlardır. Myelin adı verilen bu izalasyon tabakasının zedelenmesi "kısa devrelere'' yol açar ve bunun sonucunda, epileptik hastalarda görülen kendini kaybetmeler ile bazı alkoliklerde ortaya çıkan ani çırpınmalar görülür.
O zamanlar genç şair (Ncip Fazıl) bankanın İstanbul merkezinde muhasebe müdür muavinidir ve Beylerbeyi'nde annesi, anneannesi ve dayısı ile mükellef bir yalıya taşınmışlardır. Yalının ilk katında, kendisine mahsus biz bir daireciği vardır. Bu dairenin, ev halkına görünmeden girilen çalışma odasında, bir divan, stil koltuklar, acem halıları ve bir çini soba... Odaya gelen elektrik kablosu mahsus kesik ve her tarafta, tekli, üçlü ve beşli antika şamdanlar... Raflarda bir sürü kitap, boğaza bakan büyük pencere kurşunî sular ve sobada geçen, dakikaların kah sakin, kah öfkeli şarkısını tutturmuş, boyuna çıtırdayan odunlar... Ve nefis bir meypıl koltukta başı elleri arasında düşünceye dalmış bir adam...
Sayfa 163 - Büyük DoğuKitabı okudu
Atlas Okyanusu’na elektrik kablosu döşeme- 1857
Ey ulu Tanrı’m, yalnız başına bütün gökyüzünü kaplayan, denizlerin azgın dalgalarına hükmeden ve bütün rüzgârlara ve sulara sözünü dinleten sen, biz kullarından yardımını esirgeme!
Bu önemli eserin gerçekleşmesine engel olabilecek her direnmeyi ortadan kaldır!
Sayfa 174Kitabı okudu
