Nasıl ki bu yaz ve güzün âhiri kıştır. Öyle de, gençlik yazı ve ihtiyarlık güzünün arkası kabir ve berzah kışıdır.
Geçmiş zamanın elli sene evvelki hâdisatı sinema ile hal-i hazırda gösterildiği gibi, gelecek zamanın elli sene sonraki istikbal hâdisatını gösteren bir sinema bulunsa, ehl-i dalalet ve sefahetin elli-altmış sene sonraki vaziyetleri onlara gösterilse idi, şimdiki güldüklerine ve gayr-ı meşru' keyiflerine nefretler ve teellümlerle ağlayacaklardı.
Renkli, sihirli dilinizle konunuza yönelik bir tutku dokurken bir şairsiniz.
Evrenimizin özelliklerine, değişimlerine ve etkileşimlerine sihir, mantık, akla yatkınlık ve mucize katan bir fizikçisiniz.
Bireylerin düşüncelerini ve eylemlerini gürültüden uyumlu bir tınıya dönüştüren usta bir bestecisiniz.
Daima muhteşem bir yapının ortaya çıkmasını sağlayacak bir bakış açısıyla her öğrenciye sağlam temel atan bir mimarsınız.
Bükülmelerle taklalarla düşüncelerin esnetilip güçlendirilmesini teşvik ederken bir jimnastikçisiniz.
Kişiliklerin, kültürlerin, inançların ve düşüncelerin çoğulluğu içinde üretici, olumlu etkikeşimleri kolaylaştırırken bir zekâ ve duyarlılık büyükelçisisiniz.
Eylemleriniz ve ahlaki duruşunuzşa sizin rehberliğinizi örnek almayı bekleyen genç insanlara umut ve anlam taşırken bir filozofsunuz.
İlk gününüze - ve her gününüze - hazırlanırken öğrencileriniz sınıfa girdiğinde ve onların hevesli, coşkulu bir beklentiden huzursuz, belirsiz bir kayıtsızlığa yayılan davranışlarıyla karşılaştığınızda sahip olduğunuz güçleri hatırlayın... Şairden filozofa... Ve kendinizi öğrencilerinize o soylu unvana layık bir insan olarak tanıtın: Öğretmen