Roquentin

Yaşarken, kamuoyunun dikkatli bakışı, çıkar çatışmaları, açgözlülükle açgözlülüğün savaşı, insanın eski paçavralarını saklamasına, söküklerini ve yamalarını gizlemesine, kendi vicdanına yaptığı itirafları diğer insanlardan esirgemesine neden olur; insan, başkalarını böyle kandırmasının en büyük ödülü olarak, kendisini de kandırmayı başarır, çünkü bu durumda, acılı bir deneyim olan utançtan ve korkunç bir ahlaksızlık olan ikiyüzlülükten kurtulmuş olur.
Reklam
Uzun bölümler, sıkıcı okurlar için daha uygundur; fakat biz büyük sayfalı kitapların insanları arasında değil, cep kitapları insanları arasında yaşıyoruz ki onlar kısa metinleri, geniş marjinleri, şık matbaa harflerini, kenarları yaldızlı sayfaları ve resimleri tercih ediyorlar. Özellikle de resimleri...
... ama bu dünyada biraz aptal olmayan kim var ki?

Reader Follow Recommendations

See All
Bizler hayatta yaptığımız iyiliklerden çok bize yapılan iyilikler sayesinde ilerleriz: korumaya yüz tutmuş bir dalı alıp toprağa dikeriz, sonra da dikmiş olduğumuz için sularız.
Sayfa 150Kitabı okudu
Yüreği her şeyi açık olan kişi şu kısacık ömür parçası içinde ne çok macera yaşayabilir! Görmeye gözü varsa eğer, hayat yolunda ilerlerken zamanın ve tesadüflerin ona her an sunduklarından da hakça yararlanabilir.
Reklam
Yürek, kazandıklarını elinde tutup muhafaza etmekten yanadır.
Reis saplayarak başlamış
Yalnızca kendi emeklerinin ekmeğini yemek isteyenler ile başkasının emeğinin ekmeğini yiyerek ömürlerini Tanrı aşkı adına miskinlik ve cahillik içinde geçirmekten başka tasaları olmayanlar arasında ayrım yapmak durumundayız.
Balzac yine bildiğimiz gibi:)
Aşk bir dindir. Tapınması bütün öteki dinlerin tapınmasından pahalıya mal olmalıdır. Aşk çarçabuk geçer; geçerken de, bir çocuk gibi, geçtiği yerleri yıkıp bozar. Duygunun şatafatı, tavan aralarının şiiridir. Bu zenginlik olmazsa aşk oralarda ne hale gelir?
Sayfa 257Kitabı okudu
Mazimiz karanlık, halimiz kararsız, istikbalimiz meçhul, hissiyatımız muamma, ahlakımız dermansız... Ortada sağlam kalan hangi hakikatler var? İnsanların içinde bize benzemeyenler varsa el kaldırsın... Hepimiz gülüncüz. İliklerimize kadar gülünç... Birbirimizden ibret almaya kalkışmamız daha gülünç değil midir? Ben neyim ki diğer insan olan benden ibret alıyorum...
Sayfa 210Kitabı okudu
Reklam
Kolayca tatmin edilen sevdalarda şehvetin seri titremelerinden başka ne lezzet var? Bütün bu tatminler kolaylıkları nispetinde aşkı öldürerek gönüllünüzü çoraklık içinde bırakırlar.
Sayfa 152Kitabı okudu
Söylemek gerekir ki, yetişkin bir akla sahip inananların zihinsel ihtiyaçlarının kısıtlanması pahasına. İnananlardan ya her şeye inanmaları ya da hiçbir şeye inanmamaları bekle­nir; bu ya dogmanın tümünü kabul etmeleri, ya da en küçük bir parçasını bile reddetmeleri durumunda gözden düşmele­ri demektir. Sonuç olarak Üniteryen vaiz Channing'in dediği gibi, Fransa ve İspanya' da papacılığın inkarından mutlak ateizme geçmiş nice insan vardır, çünkü "gerçek şu ki saçma ve yalan yanlış öğretiler açığa çıktıklarında, bu öğretileri üze­rinde düşünmeden kabullenenlerde şüpheler doğurmaya doğal olarak meyillidirler. İşe çok fazla inanmakla başlayanlar kadar az inanmış kimse yoktur." Çok fazla inanmaktan doğan o korkunç tehlike işte budur. Fakat hayır! En korkunç tehlike başka yerde, hayatla değil de akılla inanmayı istemekte yatar.
Oysa ben aşktan başka bir duygu beslemek istemiyorum. Ama üzülme baba, bunda üzülecek bir şey yok. Duygular andır, geçer. Duyguları yaşarken sanıyoruz ki budur işte her şey. Hayat, ölüm, varlık, anlam hepsi bu andır, bu anın içindedir. Ama geçiyor baba. Duygu dediğimiz şey, benliğimizin bir yerlerinde belirip kaybolan bir şeyler işte. Geliyor, geçiyor, ama çok ağrı yapıyor.
Sayfa 280Kitabı okudu
Altın varak nemden, saçlarım gamdan dökülüyordu.
Ölmek evlaydı. Ama insan ikiye bölünse bile ölmeyebiliyordu. Ağır yaralı olarak yaşamaya devam ediyor, işin kötüsü kendinde son darbeyi vuracak gücü bulamıyordu. Ölmek isteyip ölememek korkunçtu.
563 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.