Yağmur yağıyor Ömür Hanım...
gökten değil, yüreğimin boşluğundan ömrümün ıssız toprağına...
Ve ben sonsuz bir düzlükte bir küçücük, bir silik nokta gibi eriyip gidiyorum.
Seslensem kim duyar sesimi yalnızlıklar katından?..
Şimdi her şey bir kalbin derdine pervanedir
Özüne gurbet olan bilemez can vereni
Görebilseydi güneş, sarı bir yaprak gibi
Düşüp avuçlarına sorardı : Ölüm nedir?..