Sonu başından bilinen bir kitap. Aslında her şeyi biliyorsunuz ama insan hep birilerinin hayatını, birilerini merak ediyor öyle değil mi. O merak olmasa ben de bu kitabı okumazdım zaten. Canım Ayfer Tunç öyle de güzel yazmış ki, içine çekiyor sizi zaten. Bazı hikayelerde, hayatlarda başından biliniyor Osmanınki gibi. Hani insanın çevresindeki kişiler 'biz hep söyledik, ben ona demiştim' der ya, işte bazı hayatlar bazen böyle bilinir ama sadece bazı yerleri. Herkes gibi ben de Osman'ın hikayesini merak ediyordum. Ölen bir adamın hikayesini merak ediyordum aslında. Neden öldüğünü, nasıl öldüğünü. Bu duruma nasıl geldiğini merak ediyordum. Yitip giden koca bir ömür, onca hayal, emek, bir sürü güzel anı ve nicesi. Hepsinin nasıl bitip gittiğini gördüm gözlerimle. Bazen bir aşkla içim sevinç buldu, bazen çaresizliklerine ben de üzülerek eşlik ettim. Başından belli olan bir hikayeyi niye bu kadar merak ettiniz derseniz, bazen en basit gördüğümüz hayatta bile ne hikayeler çıkabiliyor. Ben de o yüzden merak ettim aslında Osman'ı. Bu hayattan neler çıkacak kim bilir diye okudum. Osmanın hikayesine eşlik etmek çok güzeldi. Şimdi ise içimde koca bir boşluk var. Bazı kitaplar bitince böyle hissettiriyor işte, ne yapacaksınız.
Ben kaçıyorum o halde, umarım Osmanla tanışırsınız.
Güzel bir gün olsun.