Zihin ve gönül dünyamızda medeniyet tasavvurumuz diri ve güçlü ise kendi sanatımızı tanır ve duygusal alanımızda o sanatla ilişki kurarak huzur ve zenginlik kazanırız. Çünkü insanın fiziksel varlığının birtakım nesnelere muhtaç olması gibi duygusal alanı da duygusal eser ve birikimlerle beslenmek ihtiyacındadır. Bu beslenme, sadece ve sadece ait olduğumuz medeniyet tasavvurunun değerler sistemine uygun eserlerle ve olgularla gerçekleştirilebilir.