"Onca biriken özlem, hasretle geçen yüzlerce dakika... sakallarının arasında bırakılan bordo rengi bir ruj izine gizlendi sanki. Kadın gülümsedi, adam silmedi.."
"Her şeye rağmen yaşamak lazım.. Doya doya, kahkahalarla, göz yaşlarını elinin tersiyle silip, kocaman bir hayatı avuçlamak lazım.. Yaşamı sevmek, yaşamı güzelleştirir."
"Yaptığımız işin kişiliğimizi tanımlamasına tarihte izin veren ilk toplum da biziz; Yeni tanıştığımız birine ilk sorduğumuz soru nereli olduğu ya da anne babasının adı değil, ne iş yaptığıdır, sanki bir insanı ötekilerden ayıran niteliği öğrenebilmek için ne iş yaptığını sormamız yeterlidir."
Ve bizim kızın hikayesi başladı; bir mavilikten bir yeşilliğe kaçısın, gökyüzünün mavisinden yeryüzünün yeşiline düşüşün, dünyanın renkleri arasında kalışın, bir adamın kendini sevdirişinin hikayesi ..
Bir gece yorgun gelmişsin, dizime koymuşsun başını, yeni bir yaş almış olmayı önemsemeden çocuk olmayı özlemiş ruhun. Bir kitap çekmişim kütüphaneden; Cemal Süreya. Sen açıp birkaç siir okurken ben ellerimi saçlarına karıştırmışım.. Uykuya dalmışsın kalbimin arasında.. Günaydın.
"Artık bir şeyler yapmanın
Zamanı geldi
Bazı şeyleri kırıp dökmenin
Bir kentin sokaklarını
Yeniden keşfetmenin
Özlemleri, çocukluk günlerini
Bir yağmur altında bırakmanın
Zamanı geldi
Sesim boğuk çıkıyorsa da
Aldırma
Nice anılar yordu onu
Nice özlemler böldü."