Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Elif Özlem Günaydın

Elif Özlem Günaydın
@eliifozleem
Aziz, mübarek kardeşlerim! Pek çok selâm... Bizim memlekette eskide arefe gününde bin İhlas-ı Şerif okurduk. Ben şimdi bir gün evvel beşyüz ve arefede dahi beşyüz okuyabilirim. Kendine güvenen, birden okuyabilir. Ben gerçi sizleri göremiyorum ve hususî herbirinizle görüşmüyorum, fakat ben ekser vakitler, dua içinde herbirinizle bazan ismiyle sohbet ederim.
Sayfa 299
Reklam
"Fâniyim, fâni olanı istemem. Âcizim, âciz olanı istemem. Ruhumu Rahman'a teslim eyledim, gayr istemem. İsterim, fakat bir yâr-ı bâki isterim. Zerreyim, fakat bir Şems-i Sermed isterim. Hiç-ender-hiçim, fakat bu mevcudatı birden isterim."
İnsanların, kusurlarını bilmesini pek istemeyen kimse evinde otursun. Kim insanların arasına girerse, hem kusur işler hem de kusurlara şahit olur. | Talha B. Ubeydullah

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Düşmanla beraber sahrâ, bir fincan kadar dar; Ahbapla beraber iğne deliği, bir meydan kadar geniştir."
İnsan bir yolcudur. Sabavetten gençliğe, gençlikten ihtiyarlığa, ihtiyarlıktan kabre, kabirden haşre, haşirden ebede kadar yolculuğu devam eder. Her iki hayatın levazımatı, Mâlik-ül Mülk tarafından verilmiştir. Fakat o levazımatı, cehlinden dolayı tamamen bu hayat-ı fâniyeye sarfediyor. Halbuki, o levazımattan lâakal onda biri dünyevî hayata, dokuzu hayat-ı bâkiyeye sarfetmek gerektir.
Reklam
Elhasıl: Muhabbetullah, Sünnet-i Seniyenin ittibaını istilzam edip intac ediyor. Ne mutlu o kimseye ki, Sünnet-i Seniyeye ittibaından hissesi ziyade ola. Veyl o kimseye ki, Sünnet-i Seniyeyi takdir etmeyip, bid'alara giriyor.
Evet, Risale-i Nur ile olan iştigalimiz, iş ve derslerimizdeki muvaffakiyeti kat kat artırarak bize kuvvet ve heves veriyor. Bizde dünyaya din için çalışmak fikrini uyandırıyor. Bize vaktin kıymetini idrak ettiriyor.
Bu havalide her talebe itiraf ediyor ve ben de ediyorum ki Risale-i Nur’a çalıştıkça yaşamakta kolaylık ve kalpte ferahlık ve maişette suhulet görüyoruz. •Said Nursi
Her şeyde, hattâ en çirkin görünen şeylerde, hakikî bir hüsün ciheti vardır. Evet kâinattaki herşey, her hâdise ya bizzât güzeldir, ona hüsn-ü bizzât denilir. Veya neticeleri cihetiyle güzeldir ki, ona hüsn-ü bilgayr denilir. Bir kısım hâdiseler var ki, zahirî çirkin, müşevveştir. Fakat o zahirî perde altında gayet parlak güzellikler ve intizamlar var.
Reklam
İmanı elde eden ruh-u beşer; manisiz, müdahalesiz, hailsiz, mümanaatsız, her halinde, her arzusunda, her anda, her yerde o ezel ve ebed ve hazain-i rahmet mâliki ve defain-i saadet sahibi olan Cemil-i Zülcelal, Kadîr-i Zülkemal'in huzuruna girip, hacatını arzedebilir. Ve rahmetini bulup, kudretine istinad ederek, kemal-i ferah ve süruru kazanabilir.
Ey kardeş bil ki, bazan kader tarafından atılıp başına isabet eden musibetlerde, misalin şol koyunlara benzer ki: O koyunlar mer'aya bırakılıp otlarlarken, mer'ayı tecavüz ile başkasının tarlasına girdiklerini gören çoban, geri dönmeleri için arkalarından attığı taş, birisinin kafasına isabet eder. İşte başından musab olan o koyun, lisan-ı haliyle der ki: “Biz çobanın emri altındayız. O ise bizi bizden daha iyi bilir. Öyle ise dönmeliyiz.” deyip döner, sürü dahi döner.
Altıncısı: Musibetlere giriftarlığındır. Bu ise, çabuk geçtiği için (sureten göründüğü gibi) hakikatta acı değillerdir. Belki güzel neticeler, faydalı sevablar bırakarak tahavvül ettikleri için, tatlı ve şirindirler. Öyle ise o mesaib, senin yüzünü fena içindeki faniyata giriftarlıktan, bakî ile beka bulan bir bekaya çevirebilirler.
Sünnet-i Seniye, edebdir. Hiçbir mes'elesi yoktur ki, altında bir nur, bir edeb bulunmasın!
İşte kimin basiretinde selim bir gözü varsa, kat'iyyen ve şeksiz olarak görecektir ki; Kur'anda öylesi bir göz vardır ki; o göz bütün kâinatı zâhir ve bâtını ile göz önünde vâzıh bir sahife gibi görüyor ve onu istediği şekilde çevirip döndürür ve dilediği tarzda meanisini tarif eder.
277 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.