“Aşkı uğruna büyük bir sevinç ve coşkuyla büyük fedakarlıklar ederek, acılar içinde geçen bu hayatında her elemi avutan vicdan rahatlığına sahip olmak istiyordu.”
“…gittikçe şiddetlenen rüzgarın kabarttığı deniz, ayağının altında çığlıklar atarken, kendi bu kıyametin üstünde kararsız olarak belki de umudunun gerçekleşmesini sabahın gelmesinde bekliyordu.”
“…bozulmuş bir zihnin yazgıya karşı düşmanlık silahı, üzüntünün silahlanmış kızı olan intihar, kulağına gayet çekingen, gayet yavaş bir şeyler söylüyordu:
“Sonu olmayan bir acıdan seni ben kurtarırım!”