Elma ağaçları çiçeklenmektedir, çiçekler arasında arılar vızıldamamaktadır, tozlaşma olmadığından meyve de olmayacaktır. Bir zamanlar çok çekici olan yol kenarları, sanki alevler kasıp kavurmuş gibi sararmış ve kurumuş bitkilerle kaplıdır.
Belki de ...
Belki de sadece Adem'e göstermek için koparmıştı elmayı Havva. Elma hoşuna gittiğinden gösterecekti ona da. Elmayı koparmak değildi mesela, Önemli olan ısırıp ısırmamaktı.
Reklam
Dünyadan geçip giden her ruh dokunulur olana dokunur, değişebilir olanı değiştirir, ama neticede bakmaya gelmiştir, almaya değil. Ayakkabılar eskir, çimenler üzerlerinde oturula oturula ezilir, en sonunda her şey olduğu yere bırakılır ve ruh göçüp gider, tıpkı rüzgârın meyve bahçesinde yere düşmüş yaprakları dünyada kahverengi yapraklardan başka keyif alınacak hiçbir şey yokmuş gibi, tozlu kahverengi elma yapraklarının gösterişli savruluşları onu süsleyecek, giydirecek, ete kemiğe büründürecekmiş gibi kucaklayıp götürmesi, sonra hepsini yığın halinde evin yanına bırakıp yoluna devam etmesi gibi.
Sayfa 66
Havva’nın yüzü gülür mü ;))
Adem Babamızı evine almış, almış o kör olasıcaları duvara asmış da kendini bir adam bellemiş. Bir de elma koymuşlar o akılsızların yanına. Bir de koskocaman bir Anavarza yılanı. Havvanm da yüzü hiç gülmüyor,
Yapı Kredi Yayınları
Zihnim, iğrenç derecede açık, bir benzetme yapmam gerekirse, atık kağıtlarla, saç telleri ve çürümekte olan elma koçanlarıyla dolu bir çöp tenekesi gibi.
Sayfa 28
Kapalı büyüyen ve bu şekilde bütün tabii arzu ve ihtiyaçlarını içinde hapsetmeye mecbur olan genç kız, gayet tabii olarak, sinirli ve manen bozuk bir mahluktu. Anası onu gezmeye götürürken bir saat saçlarını düzeltmeye uğraştığı halde, ne anasının, ne babasının aklına bu kafanın içi ile de bir parça meşgul olmak düşüncesi gelmemişti. Onlar işportaya konan bir elma gibi onu süsleyip temizlemişler, parlatmışlar, sonra yağlı bir müşteriye okutmuşlardı. Kız yetiştirmekten de gaye bu değil miydi?
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.