Resul

160 syf.
·
Puan vermedi
·
15 saatte okudu
"En iyi şiirler, mânalarını karî'in rûhundan alan şiirlerdir." demişti merhum Ahmed Hâşim. Yalnızca demekle kalmamış, bu hususu şiirlerine de yansıtmıştır. İyi bir şâirdir Ahmed Hâşim. Severim böyle sözcüklerle resim yapan şâirleri. İnsanı özünden uzaklaştırmayan şiirleri de severim. Okudukça rûhun da hissedâr olduğu cümleler yazan
Gülce
GülceÖmer Lütfi Mete · Timaş Yayınları · 20191,235 okunma
Reklam
231 syf.
10/10 puan verdi
·
27 günde okudu
Daha bir Bediuzzaman Said Nursi eserini okuyup bitirmekle; kalb ve ruh ve aklımın ne kadar mütelezziz (lezzet aldığını) olduğunu fark ettim. Gerçi bir iki satır okumakla da aynı şeyleri hissediyorum her zaman. Ne var bu eserlerde ki; insanın, okudukça okuyası geliyor. Gariptir doğrusu; -garip değil, belki de muazzamdır- şu an bu kitabı 4. kez
Sikke-i Tasdik-i Gaybi
Sikke-i Tasdik-i GaybiBediüzzaman Said Nursî · Söz Basım Yayın · 20031,410 okunma
377 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
Evet, Sanat nedir?.. Sanat'ın ne olduğunu öğrenebilmek adına okumaya başladığım bu kitabı, ân itibariyle bitirmiş bulunmaktayım. Başlar başlamaz da sayfaların arasına toplanan böylesine zengin zekâlı insanların birbirleriyle olabildiğince eğlendikleri... Birbirlerinin yüzlerine bakarak alttan alttan gülümsedikleri... Zengin oldukları için asil
Sanat Nedir?
Sanat Nedir?Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,241 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
176 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
"İçim bulanıyor, duydunuz mu; bütün bu çirkef şeylerden içim bulanıyor!.." Zaten ayakta  duramıyor; elindeki bastonla, yanındaki uşakların yardımıyla düşe kalka, zor-bela yürüyorsun. Saçın, sakalın, bıyığın takma; dişlerin protez; gözün ise perdeli... On dakika evvel gördüğün, duyduğun bir şeyi; on saniye sonra unutuyorsun. Napoleon
Amcanın Düşü
Amcanın DüşüFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 20173,359 okunma
180 syf.
·
Puan vermedi
·
17 saatte okudu
"Yine mi hikâyeler, masallar?" diyerek yüzümü sırıtarak başladım kitabı okumaya istemsizce. Çünkü; hikâye dinleyecek bir halde deyildim. Gerçekten var olan, yaşanılan bir şeyler okumak istiyordum. Her ne ise, kitabı okumaya başladım yine de. Hattâ daha ilk satırlarda, sırıttığım yüzümde bir tebessüm bile belirdi, daha sonra kahkaha bile attım içimden; İvan adında bir aptal(!)ın, yakaladığı şeytanı, şeytanın ona yalvarmasından sonra bıraktığı zaman "Haydi Allah yardımcın olsun." demesi üzerine. Üç dört hikâyeyi böylece bitirdikten sonra geldim asıl meseleye, yani kitabın ismine... "Bir Gencin Dramı"na. İşte dedim, şimdi tam dikkatimi vererek okuyabilirim kitabı. Ve başladım... İki saat sonra bitti kitap, zaten okuduğum üç, dört hikâyeden sonra kitabın yüzde ellisi geride kalmıştı. Kalan yüzde elliyi de bir gencin dramına hasretmiş yazar. Ve şeytan daha önceki hikâyelerde olduğu gibi, burada da hiç boş durmamış; sürekli genç adamı yoldan çıkarmak için çabalayıp durmuş. Mutlu bir hayattan, nasıl iğrenç bir hayata adım atılır öğretmiş okuyucalara işte. Evin, işin, ailen ve çocukların varken, üstüne bir de kendini dünyanın en mutlu insanı sanarken; bir de bakmışsın ki, aslında dünyanın en bedbaht insanına çevrilmişsin. Daha da içler acısı bir durum; bunun farkına bile varmamışsın... Tâ ki, sonradan duyulan pişmanlığın fayda etmeyeceği bir zamana gelene kadar... Kitabı okumanızı tavsiye edermiyim, etmezmiyim bilmiyorum. Aşırı derece sinir gerginliği içerir. Ama aynı zamanda bir umut, bir ışık var sanki diye diye, her zaman heyecan içinde kalmanızı sağlıyor... Siz en iyisi okuyun...
Bir Gencin Dramı
Bir Gencin DramıLev Tolstoy · Araf Yayınları · 20122,474 okunma
Reklam