Mükemmel bir beyne sahip olan Jules Verne'in 80 Günde Devriâlem adlı kitabını okuyan her çocuk gibi, ben de hayatım boyunca içinde efsane yolculukların yapıldığı kitapların hastası oldum. En sevdiğiniz karakterlerin, hep beraber uzun ve gizemli yolculuklara çıktığı o güzel kitaplardan bahsediyorum. Sevgili Bran Stark'ın, Hodor'un sırtında dolaştığı toprakları hatırlayın. Ya da Jon Snow'un, Sur'un ötesine geçip Yabanılların arasında yaptığı o heyecan dolu keşifleri... Hepsinden de öte, hepimizin Khaleesi'si olan Daenery Targaryen'in saçlarını bıraktığı o uçsuz bucaksız çölün ortasında, halkı ile bilinmeze doğru çıktığı yolculuğu... Her ne kadar kıymetlimiz George R. R. Martin, Buz ve Ateşin Şarkısı serisinde bizleri mükemmel karakterlerle efsane yolculuklara çıkarsa da yolculuk denince en efsane anılar Ayrıkvadi'de başlar. Zira Elrond'un Yüce Divanı kurulmuş ve yüzüğün geleceği ile ilgili hüküm verilmiştir. Yüzük oldukça karanlık ve bir o kadar da tehlikeli bir yolculuğa çıkacaktır.
696 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Okunması Gereken İlk Tolkien Kitabı.
Tolkien evreniyle tanışmanız için doğru bir başlangıç noktası.. Ben filmleri çekilmeden yıllaar önce Yüzüklerin Efendisi üçlemesini okuyarak tanıştım bu evrenle ama o zaman henüz başka film dizi falan olmadığı için şanslıydım. Şu an yayımlanan kitaplar, çekilen görseller arttığı için hiç bilmeyen okurların kafası karışabiliyor, hem kaleme alınma
Silmarillion
SilmarillionJ. R. R. Tolkien · İthaki Yayınları · 20185.3k okunma
Reklam
"Yol karardığında yolunu ayırana dost denmez," dedi Gimli. "Belki," dedi Elrond, "lakin gecenin çöktüğünü görmemiş olan, karanlıkta yürümeye aht etmemeli."
“Yol karardığında yolunu ayırana dost denmez," dedi Gimli. "Belki," dedi Elrond, "lâkin gecenin çöktüğünü görmemiş olan, karanlıkta yürümeye aht etmemeli.” “Yine de, ağızdan çıkmış yemin titreyen yüreğe güç verebilir," dedi Gimli. "Ya da çökertebilir o yüreği." dedi Elrond.
Tam o sırada Elrond Gandalf ile birlikte dışarı çıktı ve Grup’u yanına çağırdı. “Son sözüm şu olacak,” dedi alçak bir sesle. “Yüzük Taşıyıcısı, Hüküm Dağı Macerası’na başlıyor. Aranızdan bir tek onun bir mesuliyeti var: Yüzük’ü bir kenara atmayacak, Düşman’ın uşaklarına vermeyecek, kimsenin, hatta çok mecbur kalmadıkça Grup veya Divan üyelerinin bile ellemesine müsaade etmeyecek. Diğerleri yolda ona yardım etmek üzere hür refakatçılar olarak gidiyorlar. Bahtınıza göre yolda oyalanabilirsiniz, geri gelebilirsiniz, başka yollara sapabilirsiniz. Ne kadar ilerlerseniz ayrılmanız da o kadar zor olur; ancak, ne yemin ne de emirle arzu ettiğinizden daha ileri gitmeye bağlanmış değilsiniz. Çünkü henüz yüreklerinizin gücünü bilmiyorsunuz ve yolda her birinizin karşısına ne çıkacağını önceden göremezsiniz.” “Yol karardığında yolunu ayırana dost denmez.” Dedi Gimli.
Sayfa 340Kitabı okudu
"Ağızdan çıkmış yemin titreyen yüreğe güç verebilir," dedi Gamli. "Ya da çökertebilir o yüreği," dedi Elrond.
Reklam
Asıl tehlikenin nerede olduğundan bihabermişim! Elrond yolda ne ile karşılaşacağınızı önceden bilemezsiniz dediğinde ne kadar haklıymış. Benim için tehlike dediğin karanlıkta çekilen eziyetti, bu da beni yolumdan alıkoymuyordu. Fakat aydınlık ile mutluluğun tehlikesini bilseydim gelmezdim.
Elrond Yarıelf tarafından bana yol üzerinde hiç beklemediğim gizli dostlar bulacağım söylenmişti. Gerçekten de senin bana göstermiş olduğun dostluğu hiç beklemiyordum. Böyle bir şeyi bulmak kötülüğü, büyük bir iyiliğe çeviriyor.
Sayfa 349Kitabı okudu
3 Saat Sonra
İki yüz kırk altı kişilik bir elf birliği Lothlórienden ayrılmış ve Limlight nehrine yaklaşmıştı. Ön saflarda Haldir ve Míreth birlikte at sürüyordu. "Abi iki saat dememiş miydin? Niye beklemeden çıktık?" diye sordu Míreth. "Rhoveleg taş koymasın diye yalan söyledim. Bunlar hep taktik." diye cevap verdi komutan. "Valla helal olsun abi. Hiç öyle düşünmemiştim. Bize asi muamelesi yapmasınlar?" "Herkese söyle soran olursa Elrond gönderdi bizi. Onun emriyle yardım etmeye gittik." "Peki abi." Devamını oku: blog.mucahitugur.com/1-theodenin-olumu
Tam o sırada Elrond Gandalf ile birlikte dışarı çıktı ve Grup’u yanına çağırdı. “Son sözüm şu olacak” dedi alçak bir sesle. “Yüzük Taşıyıcısı, Hüküm Dağı Macerasına başlıyor. Aranızdan bir tek onun bir mesuliyeti var: Yüzük’ü bir kenara atmayacak, Düşmanın uşaklarına vermeyecek, kimsenin, hatta çok mecbur kalmadıkça Grup veya Divan üyelerinin bile ellemesine müsaade etmeyecek. Diğerleri yolda ona yardım etmek üzere hür refakatçılar olarak gidiyorlar. Bahtınıza göre yolda oyalanabilirsiniz, geri gelebilirsiniz, başka yollara sapabilirsiniz. Ne kadar ilerlerseniz ayrılmanız da o kadar zor olur; ancak ne yemin ne de emirle arzu ettiğinizden daha ileriye gitmeye mecbur değilsiniz. Çünkü henüz yüreklerinizin gücünü bilmiyorsunuz ve yolda her birinizin karşısına ne çıkacağını önceden göremezsiniz.” “Yol karardığında yolunu ayırana dost denmez” dedi Gimli. “Belki” dedi Elrond, “ lakin gecenin çöktüğünü görmemiş olan karanlıkta yürümeye aht etmemeli” “yine de ağızdan çıkmış yemin titreyen yüreğe güç verebilir” dedi Gimli. “Ya da çökertebilir o yüreği” dedi Elrond. “ çok ileriyi düşünmeyiniz şimdi! Yüreğiniz ferah gidin! Elflerin, insanların ve tüm hür halkların uğuru üzerinize olsun. Yüzünüzde yıldızlar parlasın”
Reklam
"Yol karardığında yolunu ayırana dost denmez," dedi Gimli. "Belki," dedi Elrond, "lakin gecenin çöktüğünü görmemiş olan, karanlıkta yürümeye aht etmemeli."
Senin bugün konuşman ve üzülmen yasak, Elrond'un emri bu. Fakat konuşmak beni, bir o kadar yorucu olan düşünmek ve merak etmekten alıkoyacak
"Söyle Legolas neden ben bu Macera'ya atıldım? Asıl tehlikenin nerede olduğundan bihabermişim! Elrond yolda ne ile karşılaşacağınızı önceden bilemezsiniz dediğinde ne kadar haklıymış. Benim için tehlike dediğin karanlıkta çekilen eziyetti, bu da beni yolumdan alıkoymuyordu. Fakat aydınlık ile mutluluğun tehlikesini bilseydim gelmezdim. Şimdi bu ayrılıkla en büyük yaramı aldım ben, hemen bu gece dosdoğru Karanlıklar Efendisi'ne gitsem bile bir şey fark etmez artık. Vah sana Glóin oğlu Gimli!"
Sayfa 473
Boromir'in aslında ilk zamanlar, bizim Yüzük Kardeşliği'nde gördüğümüz gibi bir karakter olmadığını biliyor muydunuz? Evet, Tolkien'in 1939'da yazdığı versiyonda, Boromir Elrond Konseyi'nde "soylu bir yüz, ama karanlık ve hüzünlü” şeklinde anlatılır. Tolkien'in onu Yüzük Kardeşliği'ne dahil etmek gibi bir düşüncesi henüz yoktur. Nihayet konseye aldığındaysa, bu aşamada Aragorn diye bir karakter de olmadığından, kardeşlikteki tek İnsan Boromir olur. Ayrıca, bundan sonraki taslaklarda Boromir ilk kitabın sonunda ölmez; hatta Aragorn'a Minas Tirith'e girerken eşlik eder. Şehrin kuşatmasıyla birlikte Lordu ölünce halk onun yerine Aragorn'u geçirir. Yüzüğü Frodo'nun elinden almaya çalışarak içyüzünü göstermiş olan Boromir ise Aragorn'u tahtından etmek için Saruman'ın saflarına katılır. Ve nihayet, tıpkı Obi-Wan Kenobi'nin karşısına dikilen Anakin Skywalker gibi Boromir de savaşta yenilip Aragorn tarafından öldürülecektir. Anlayacağınız, karanlık tarafa teslim olmak Orta Dünya'da da sık rastlanan bir durumdur.
Bu kısa girişten sonra yol gezimize, Yüzük Kardeşliği'nde karşımıza ilk kez Yolgezer lakabıyla çıkan Aragorn'la devam edelim. Kolculardan da biri olan Aragorn, İsildur'un soyundan geldiği için şifacılıkta da iyidir. Aragom aynı zamanda, ilk EIflerin üç kralından biri olan Elwe'nin (Thingol olarak da bilinir) soyundan da
622 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.