Plan tasarım aşamasında oldukça basit, ama yerine getirme aşamasında oldukça karmaşık ve ancak iki kurum vasıtasıyla hayata geçirilebilir: Yahudi Derneği ve Yahudi Şirketi. Yahudi Derneği, siyasetin ve bilimin ilgi alanları üzerinde ça- lışacak, ki, Yahudi Şirketi de daha sonra uygulamaya geçebilsin. Yahudi Şirketi, önce dağılmış olan Yahudilerin iş alanları- nın tasfiye temsilcisi olup daha sonra yeni ülkede ticareti or- ganize edecek. Yahudilerin şu anda yaşadıkları topraklardan ayrılığının birden olacağını hemen hayal etmemeli. Bu, yavaş yavaş olacak, süregelecek ve bu bir olmanın altında bir çok onyıllık dönemler var. En fakir olan toprağı ilk süren olacak. Daha önce tasavvuru yapılan plana göre, onlar yolları, köprüleri, tren yollarını inşa edecek, telgraf teli döşeyecek; nehirlerin bizim için akmasını sağlayacak; kendi evlerini yapacaklar; işgüçleri ticareti oluşturacak, ticaret pazarları kuracak ve pazarlar yeni yerleşimcileri bölgeye gelmeleri için çağıracak. Böylece gönüllü her yerleşimci kendi niteliğiyle ve masrafıyla ve taşıdıkları riskle gelecek. Arazi üzerinde sarf edilen emek kendi değerini arttıracak. Ve Yahudiler, sonunda burada, girişimciliğin ruhuyla aşağılama, nefret ve iftiralarla karşılaşmayacakları yeni ve kalıcı bir iş alanı açacaklar.
Çalışma (boş zamanı değerlendirme kılığına girdiğinde bile) yaşamın genelini baskı ve denetim altına alan, belirli yer ve zamanlarda kendisinden kurtulmanın olanaksız olduğu bir kod doğrultusunda düzenlenen sürekli meşguliyet türünden bir şeydir. İnsanları her yerde okulda, fabrikada, kumsalda veya televizyon karşısında ya da bilgi ve görgüsünü artırmak amacıyla eğitim programlarıyla -toplumsal düzeyde dur durak bilmeyen- meşgul etmek gerekmekte- dir. Ancak sözcüğün özgün anlamındaki emek artık üretken bir süreç değildir. Emek artık toplumun aynasından başka bir şey değildir. Toplumu başka bir yapılanma düşlemekten alıkoyan, özgün bir fantastik gerçeklik ilkesidir. Belki de onu ölüm içtepisi olarak adlandırmak gerekiyor.
Sayfa 25 - Üretimin Sonu / KindleKitabı okuyor
Reklam
“… ödül değil emek değerlidir. Bak eğer ödül almak için çalışıyor, okuyorsan, çalışmak sana zor gelir; ama işi severek çalıştığın zaman ödülü bu yaptığın işte bulursun.”
Sayfa 684 - Aleksey AleksandroviçKitabı okuyor
"Emeğin ahlaki değerinin çoğunlukla farkında olmayan hatta konuşma esnasında 'emek' kelimesini hiçbir zaman kullanmayan insanların arasında yaşıyordum artık."
~ Aşk için verince bu kadar emek, Varlıktan sıyrılıp ruh olmak gerek. Ey zaman, ey dünya! Geri gelmemek Üzere sizlerde benimle koşun!.. ~
Sayfa 87 - Ötüken Neşriyat - 35. Basım - KaranlıkKitabı okuyor
Reklam
“Ekmek pahalı, emek ucuzdu. Kazandığını yiyeceğe yatırırdı”
Sevilmeye layıksın; emek ve zaman vermeye değersin.
Niye gidemiyorum biliyor musun? Çünkü emek verdiysen zor.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.