Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.29
Emel
Emel
@emelreads
103 reader point
Joined on January 2020
Okuma Hedefleri
8/10 puan verdi
Genç Werther’in Acıları Goethe’ye ün kazandıran ilk romanıdır ayrıca modern Alman romanının başlangıcıdır. Goethe elinde hiçbir taslak olmadan dört hafta gibi bir süreyle hazırlamıştır. İlk piyasaya çıktığı zaman Alman toplumunda büyük bir etki yaratmış ve duygusal yönü ağır basan kişiliklerin sarı pantolon, mavi ceket giyerek sokaklarda gezmeye
Genç Werther’in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2019121.6k okunma
9/10 puan verdi
Madalyonun İçi Gülseren Budayıcıoğlu’nun ilk kitabıdır. Burada Çöp Ev (Masumlar Apartmanı) ve Kırmızı Oda’da ki seanslar anlatılmaktadır. İkinci kitabı Günahın Üç Rengi’dir. Burada Fahişeliğin Rengi Kırmızı (Meliha’nın hikâyesi), Eşcinselliğin Rengi Gri, Mazoşizmin Rengi Siyah adı altında hikâyeler bulunmaktadır. Üçüncü kitabı Hayata Dön’dür. Burada Ala (dizide ki adı Alya olarak kullanılmıştır) isimli kız ile İstanbullu Gelin anlatılmaktadır. Dördüncü kitabı Kral Kaybederse’dir.Ve son kitabı Camdaki Kız’dır. Doğduğun Ev Kaderindir dizisinin esinlenip uyarıldığı kitaptır.
Madalyonun İçi kitabında, bir psikiyatristin not defterindeki seanslar anlatılmaktadır. Kitapta ki olaylar 2004 yılından önce yaşanmıştır. Gülseren Hanım, kitapta hastaların gerçek kimliklerini kullanmamak için bazı değişiklikler yaptığını, farklı isimler, yerler, meslekler kullandığını ve karakteristik özelliklere yer vermediğini belirtiyor. Öykünün özüne sadık kalarak onların tanınmalarına engel olmak istemiş. Hikâyeler ise hasta ile doktor arasında olduğu gibi aktarılmış. Bilimsel dile yer vermeden, hikâyelerin sonunu biz okuyuculara bırakmış. Kitabı yazma amacı ise; ülkemizin şartları nedeniyle bu imkânlara sahip olamayan ve psikiyatrlara gelemeyen her kesim insana biraz olsun ışık tutabilmek ve bize 30 yıllık bilgi birikimini sunabilmektir.
Sevgiyle Kalın,
Kitapla Kalın.
2/10 puan verdi
Kadri Öztopçu yazmaya şiirle başladı. İlk öykü kitabı Yanlış Hikâyeler'i 2006 yılında yayımladı. Kitapta 15 öykü yer almaktadır. Yazar, zihninizi yormadan ve derin düşüncelere girmenize izin vermeden öykülerini size sunuyor. Öykülerin sonunda bir anlam arayışına giremiyoruz çünkü yazar bizi genellikle alelade bir sonla karşılıyor. 124 sayfa olmasına karşın su gibi akıp gitmediğini de ayrıca belirtmem gerek. Yazdığı ilk öykü kitabı olduğu bilgisini yadsımazsak öykü türü anlamında normal bir kitap statüsünde olduğunu söyleyebilirim.
Reader Follow Recommendations
6/10 puan verdi
Kitap iki bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde ruhsal olarak hasta, mutsuz, kaba, hırçın kırk yaşında isimsiz karakterimizle tanışıyoruz. Bu karakterimiz gerçek anlamda yalnızdır. Kendini dış dünyaya karşı tamamen tecrit etmiş bulunmaktadır. Bu halinden her ne kadar memnun olduğunu belirtse de bazı bölümlerde aslında böyle biri olmaktan hoşlanmadığını görüyoruz. Kitapta bahsedilen "yeraltı" aslında isimsiz karakterimizin iç dünyasında bulunan düşünceleridir. Felsefik öğeler kullanılarak yaşadığı iç çatışmaları anlatılmaktadır. Bu bölümde karakterimiz çok kızgındır. İnsanlığa, yaşayış biçimine, düşüncelere ve kendine. Yeraltını süslemeden, abartmadan, en sade ve en dürüst haliyle bizlere sunmaktadır.
İkinci bölümde yirmi dört yaşındayken eski okul arkadaşlarıyla yaşadığı diyaloglar anlatılmaktadır. O zamanlar da kabuğuna çekildiğini, kimseyle konuşmadığını ve arkadaşlık etmediğini bir kez daha görüyoruz. Bir aralar arkadaşlık kurmaya çalışsada kendini bu denli tecrit etmesinden dolayı ruh hali, psikolojisi, fevri hareketleri insanlarla sağlıklı ilişki kurmasına engel olur.
Kitap kısa olmasına rağmen çok yoğun bir anlatıma sahip. Bir çırpıda bitirilecek kitap kategorisinde olduğunu düşünmüyorum. Tekrar tekrar okuyabileceğiniz bir kitap. Sakin bir ruh hali, dingin bir zihinle okumanız sizin için daha yararlı olacaktır.
Sevgiyle kalın,
Kitapla kalın.
9/10 puan verdi
"Başkalarını kolayca bağışlar, kırgınlıkları unutursa, bu onun ruhunun incinmeyecek ölçüde yüce olduğunu, kolay kolay yaralanamayacağını gösterir. Küçük iyilikler karşısında kendini borçlu duyması, insanların getireceği havadan sudan armağanlara değil ruhlarına değer verdiğini gösterir."
-
Francis Bacon, İngiliz bir filozof ve bilim adamıdır. Deneme türünde öncü isimlerin başında gelir. Kitapta; ölüm, mutsuzluk, yapmacıklık, ikiyüzlülük, çekememezlik, sevgi, inanç, kurnazlık, yükselme tutkusu, çirkinlik, öfke gibi konular yer alıyor. Cümlelerini uzun, düşündürücü, çarpıcı, yoğun anlatımlı bir biçimde yazmış. İşlediği konularda, örneklerini hep Antik Yunan ya da Romalı yazarlardan, daha çokta Kutsal Kitap'tan almış. Denemelerini tüm objektifliğiyle ve nesnel yargılarıyla hazırlamış. "Bence, bana göre" ile başlayan cümleler kullanmadan anlatımını gerçekleştirmiş. Duygusal yanımızı okşamadan, kendi alanında edinmiş olduğu deneylerle, insanlara yararlı olup uygulanabilecek şekilde eserini bize sunmuş. Cümlelerinde yer alan ayrıntılar ve incelikler, okurken size hem keyif verecek hem de düşündürmeye zorlayacaktır.
-
Keyifli okumalar dilerim.
8/10 puan verdi
#kitapyorumu
Finlandiya fin dilinde "bataklıklar ülkesi" anlamına gelen Suomi ismiyle anılmaktadır. Ülke yoksuldur, hem de her açıdan. Fakat çalışma enerjisi ve azmi, kendi fakir toprağına olan bağlılık ve sevgi bakımından çok zengindir. Kitabı oluşturan hikâyeler, kalbi vatan ve halk sevgisi ile dolu, temiz ve aydın insanların ülkelerinin kalkınması için nasıl fedakarca çalıştıklarının anlatılması amacıyla kaleme alınmıştır. Toplumsal hayatın temellerinin nasıl ve hangi yöntemlerle sağlamlaştırılacağını, halk kitlelerinin eğitilerek, iki ayaklı hayvan sürüsüne veya büyük bir karınca yuvasına dönüşmelerinin nasıl engellenebileceğini ve insanların, aklın hakim olduğu, mutlu bir hayatın yaratıcısı olan sanatkar gibi yetiştirilmeleri için hangi yolun izlenmesi gerektiğini göstermektedir.
9/10 puan verdi
Benjamin Constant'ın tek romanı olan Adolphe tam 204 yıl önce yazılmasına rağmen hâlâ tutkusunu, güncelliğini ve canlılığını kaybetmeden günümüze kadar gelmiştir. Romanda varlıklı bir genç adam kendisinden yaşça büyük evli bir kadına âşık olur ve bu içinden çıkılmaz ilişkide çırpınır durur. Yazar, birbirine denk olmayan iki insan arasındaki sevginin toplum tarafından nasıl hor görüldüğünü anlatmaya, üzücü, sahte, ıstıraplı tarafları belirtmeye çalışmıştır. Betimlemeler, mekân, diyalog gibi unsurlardan neredeyse yoksun olan bu kitap, yalın, gösterişsiz, arındırılmış bir şekilde anlatılmıştır. Çünkü Constant'a göre fazlalıksız ifade edilen samimi bir duygu okurun ilgisini daima çekecektir. Yazarın psikolojik saptamadaki ve karakterler üzerindeki titizliğini okurken görmeniz mümkün. Yolculuğunuz boyunca zıt hisler içinde bocalayışlarına, sevgi yüzünden birbirlerini üzüp incitmelerine şahit olacaksınız.
Sevgiyle kalın.
Kitaplarla kalın.
