Selâmet her şeyi bitirir; bizi de bitirir. Bir kez selâmete erdikten sonra, kendine hâlâ canlı demeye kim cesaret edebilir? Ancak acıdan kurtulmayı reddetmekle ve adeta dinî bir dinsizlik eğilimiyle gerçekten yaşanır.
Ve geçmiş üzüntülerimizin tamamını mevcudunda bulunduran, mucizevî bir şekilde güncel bir hafızamız olsaydı, böyle bir yükün altında çökerdik. Hayat, ancak muhayyilemizin ve hafızamızın zayıflıklarıyla mümkündür.
Günlerin azabı içinde ilerlememiz, bunların seyrini acılarımız dışında hiçbir şeyin durduramamasıdır; ötekilerin acıları bize, izah edilebilir ya da aşılması mümkün görünür.