Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hayır emin olamayız ne dünya ne de evren için.
Dünyanın en derin sularında, insan elinin değmediği o zifiri karanlık çukurlarda neler yaşıyor ya da yaşamıyor, emin olabilir miyiz?
Sayfa 101Kitabı okudu
Bu düşünce Balkan Harbinde de hakimdi.
Ankaralı kadınlar beni görmeye geldiler. Ankara çok bölgeciydi ve az istisna ile, İstanbullulara “yabancılar” derlerdi. Ben onlara çok minnettarım, çünkü, ilk gününden itibaren Dr. Adnan’la beni de bağırlarına bastılar. Didar’ın hizmetçisi kahve getirdikten sonra, bir tanesi, dışarıda kimse olup olmadığını gözledikten sonra, hepsi birden etrafımı aldılar. Benim ne kadar can pahasına Millî Mücadele’ye atılmış olduğumu bilmekle beraber, dertlerini bana açmalarına çok içlendim. — Buraya bakın, biz de memleketimizin iyiliğini isteriz. Fakat niçin Ankara’da, İstanbul, İngilizlerin elindedir diye ümitsiz bir savaşa giriştik? Biz onları yenip dışarı atabilir miyiz? Ankara’nın yarısı Çanakkale’de şehit oldu. Ne faydasını gördük. Bırakın her yer kendi hesabına dövüşsün. Bu, bölgeciliğin tam ifadesiydi. Etrafımız, komşularımız sefalet içinde yaşarken kendimizin barış ve dirlik içinde yaşayabileceğimize inanmak ne yazık ki eski dünyanın bir düşünüşüydü. Fakat, Ankara kadınları bunu sırf kendi menfaatleri için söylemiyorlardı. O zamana kadar yapılan fedakârlıkların bir netice vermediğini görerek bu düşünceye varmışlardı. Ben, onlara bu savaşın şimdiye kadar görülmemiş derecede güç olacağını söyledikten sonra, nihayet muvaffak olacağımıza emin bulunduğumu da ekledim. Ben onları kandırmak için bunları söylemiyordum. Ben, kendim de ne kadar büyük fedakârlığa bağlı olduğunu bilmekle beraber bu savaşta muvaffak olacağımıza iman etmiştim.
Reklam
"Benimle o kadar sert sevişmeni istiyorum ki," dedim, "her şeyi unuttur." Sergei beni kıçımın altından tutup kaldırdı ve ön kapıya doğru taşıdı. Bacaklarımı beline doladım ve yüzünü avuçları- mın içine alıp her yerine öpücükler kondurdum. Kusursuz bur- nuyla başladım, sonra alnına ve kaşlarına geçtim, her bir detayı hafızama
Sayfa 210
"karine'nin erkek arkadaşına sorarsanız "karine bunu atlatacaktı.." bu noktada vakitsizce de olsa sözünü kesmekten kendimi alamadım: "bundan bu kadar emin misiniz?? yanımızda bizi arzulayan bir adam olduğunda aramızda geçenin cinsellik olduğunu söyleyebilir miyiz?? cinsellikle cinsel ilişkiyi birbirine karıştırmıyor musunuz??" tüm bu sorular onu sarsmıştı, ona yeniden güven telkin ettim.. çok hızlı gitmiştim.. bu konuyu daha sonra yeniden ele alacaktık.."
Sayfa 24 - ayrıntı
ŞAİR DERRIDA: BÜTÜNÜ VEREN DETAYLAR
Şaka değil, Derrida gerçekten öldü, evet, komşumuz olan Derrida öldü, iş arkadaşımız, yol arkadaşımız, rol ortağımız Derrida öldü, ama filozof Derrida'nın, mimar Derrida'nın, şair Derrida'nın, 'Derrida' efsanesini yaratan sanatçı Derrida'nın öldüğünden emin olabilir miyiz? 21 Nisan 2009
Sayfa 98 - Timaş Yay. 1. Baskı, Şubat 2010Kitabı okuyor
ŞAİR DERRIDA: BÜTÜNÜ VEREN DETAYLAR
Jacques Derrida adlı filozof elli iki yaşında kalkmış Pascale Ogier'yle birlikte, Ken McMullen'in yönettiği 'Ghost Dance' adlı bir filmde rol almış. Bundan dört yıl sonra da kolları sıvamış, Peter Eisman'la birlikte Villette Parkı projesini tasarlamış. Bu kadarla da kalmamış, bu tarihten sonra mimarlık
Sayfa 98 - Timaş Yay. 1. Baskı, Şubat 2010Kitabı okuyor
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Cumhuriyet'in İlk Yıllarında Din Kitapları
Bugün aslında ciddi bir konu üzerinden inceleme yazıyor olmanın verdiği yük ile buradayım. Her şeyden önce ben 17 yaşında bir lise öğrencisinden ileri değilim. Kendi çapımda okuduklarim ile buradayım ve din gibi hassas bir konuyu ele alabilmek de muhakkak ne kadar zor, anlayabilirsiniz. Kitap Cumhuriyet'in ilk yıllarında ilköğretimde
Cumhuriyet Çocuğunun Din Dersleri
Cumhuriyet Çocuğunun Din DersleriAbdülbaki Gölpınarlı · Kaynak Yayınları · 201283 okunma
Şimdi soruyorum sana; bir yanılgıdan mı ibaretiz Yoksa ayrılığın bile adı geçmeyecek mi? Ne geçti aramızda bunu bile konuşmayacak mıyız? Sessizce çıkıp gidecek miyiz hayatlarımızdan.. Hiçbirinin cevabı yok bende. Yanıt alır mıyım.. emin değilim. Fakat sana karşı sevgi doluydum Seninle kötüyü yaşamaya bile vardım anlayacağın. Anlar mısın
Ben mi dünya için önemliyim yoksa dünya benim için mi? Yoksa biz de emek ve sermaye miyiz?… Kıyamet günü için kasko yaptırmak istesem BMW‘ye ne kadar prim isterler acaba?… Emin olmamak hiçbir şeyden, tereddüt etmek aynadaki görüntüden, doğal bir uyuşturucu gibi. Muz kabuğu ya da kurbağa sırtı yalamaya benziyor. O kadar tereddüt ediyor ve şüphe ediyorsun ki fazla düşünmekten uyuşuyorsun. Bütün ihtimalleri hayal ediyorsun. Bütün sonuçlarıyla. Birileri buna halüsilasyon diyor. Oysa hayatın kendisi halüsinojen. Oksijenin kendisi uyuşturucu. Öyle bağımlısı olmuşuz ki birkaç dakikalık eksikliği öldürüyor…
Güvensizlik ahlaksızlığı, ahlaksızlık da güvensizliği üretir. Demek ki güvensizliğimizin sebepleri yalancılık, aldatma, ikiyüzlülük, tamah gibi görünse de tektir; ahlaksızlık. Efendimiz (a.s) buyurmuş: "Müslüman elinden ve dilinden herkesin emin olduğu kişidir." Öyle miyiz gerçekten?
Sayfa 279Kitabı okudu
Reklam
Cezalandırılanlara merhamet edelim. Ne yazık! Biz kimiz ki? Sizinle konuşan ben kimim ki? Beni dinleyen siz kimsiniz ki? Doğmadan önce kötü bir şeyler yapmadığımızdan emin miyiz? Dünya ve zindan arasındaki benzerlik göz ardı edilemez. İnsanın ilahi adaletin sabıkalısı olup olmadığını kim bilebilir?
Sayfa 298 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları 2. CiltKitabı okudu
“Bulmaktan en korktuğumuz şeyi öfkemizin şekillendirmediğine emin olabilir miyiz?”
Sayfa 44 - Sia KitapKitabı okuyor
30.Bölüm: Medine'nin En Hüzünlü Günü: Resûlullah'ın Vefatı
"Bakışlarını semaya doğru kaldırdı ve bir şey söylemeden dakikalarca öyle durdu. Sonra birden, 'Kardeşlerimi çok özledim!' dedi. İçimizden biri sordu: 'Ya Resulallah! Kardeşlerin bizler değil miyiz?' Efendimiz (s.a.v.) şöyle yanıtladı: 'Hayır, sizler benim ashabımsınız. Kardeşlerim onlardır ki beni görmedikleri hâlde bana iman ettiler, sesimi işitmedikleri hâlde davetime koştular. Benimle aynı zamanı, aynı zemini paylaşmamalarına rağmen, sanki ben içlerinde yaşıyormuşum gibi benimle beraber yaşadılar.' Bir müddet sessizlik oldu. Sonra Efendimiz (s.a.v.) dedi ki: 'Ben o kardeşlerimi, kıyamet günü o dehşetli anlarda tanıyacağım."
Sayfa 332 - Profil KitapKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.