...insanlar yargılanma ve anlaşılamama kaygılarından özgürleştikçe, yüzleri ve bedenleri giderek o anda yaşadıklarını yansıtır ifadeler almaya başlıyor, kullanılan sözcüklerin anlamı hissedilebilir hale geliyor.
Bunu izlemek, önce insan, sonra da psikiyatrist olarak hoş bir duygu, benzeri bir özgürlüğü bana da yaşatarak.
Zaman içinde bu özgürlüğün en azından bir kısmının dış dünyadaki ilişkilere de yansımaya başladığını fark etmenin bana yaşattığı duyguyu tek bir sözcükle ifade edebilirim: sevinç.
Ona göre zekâ türleri şu şekilde bölümleniyor:
1) Matematik-mantık;
2) Uzam;
3) Müzik;
4) Beden-hareket;
5) Söz-dil;
6) İçgörü-duyarlılık;
7) İnsan ilişkileri
(Çoklu zekâ kuramının geliştiricisi Gardner)
"Ona göre, yıldız bir futbolcu ya da basketbolcu ile Nobel ödülü almış bir fizikçi eşit değerdedir. Yıldız sporcuları alanlarında seçkin kılan onların kasları değil, üstün nitelikteki kaslarını yöneten zihinleridir."
Adaletsizliğin, haksızlığın, fikirsizliğin, imansızlığın, vicdansızlığın dengesini bozup insanlığa faydalı dengeler kuracak müstesna insanlara ihtiyacımız var.
Dört gözle bekliyoruz.