Emine

"Sorun şu, dayıcığım: Çok küçükken, içimde şarkı söyleyen bir kuş olduğunu, şarkıyı onun söylediğini sanırdım." "Eh, insanın böyle bir kuşa sahip olması harika bir şey." "Anlamadınız. Artık kuşuma pek inanmıyorum. Ancak içimden konuştuğum ve kendi içimi gördüğüm zaman oldu bu değişiklik." Durumu kavradı ve şaşkınlığıma güldü: "Açıklayayım, Zeze. Bu değişimin ne olduğunu biliyor musun? Büyümektesin demektir. İnsan büyüdü mü böyle olur. Yani bilinçlenir. İçindeki, o konuşan ve gören şeye 'bilinç' denir. Yakında sahip olacağını söylediğim 'o şey' e bir gün insanı götüren de bilincidir." "Olgunluk çağına mı?" "Güzel, iyi aklında tutmuşsun. İşte o geldi mi, olağanüstü bir şey olur. Bilinç büyür, büyür ve başımızı yüreğimizi doldurur. Gözlerimizde ve yaptığımız her şeyde kendini gösterir."
Sayfa 66
Reklam
...insanlar yargılanma ve anlaşılamama kaygılarından özgürleştikçe, yüzleri ve bedenleri giderek o anda yaşadıklarını yansıtır ifadeler almaya başlıyor, kullanılan sözcüklerin anlamı hissedilebilir hale geliyor.
Sayfa 153
Kültürler, gelenekler, tarzlar farklı da olsa tüm insanların benzer acıları ve sevinçleri yaşadığını anlıyorsunuz ve buna rağmen birbirimize çok yabancıymışız gibi davranmamızı hayatın temel trajedisi olarak görmeye başlıyorsunuz.
Sayfa 151

Reader Follow Recommendations

See All
Çevresinde çoğu insanın kendi bildiğince ve her biri diğerinden farklı yönlerde hareket etmekte olmasının yarattığı yalnızlık ve ulaşamazlık, insanın çaresizlik, kızgınlık ve çöküntü yaşamasına neden olabilir.
Sayfa 147
İnsan yalnızca nereden gelmiş olduğu değil, nereye doğru gitmekte olduğu duyusuna ihtiyaç duyar, gidilen yol kestirilmezliklerin yolu da olsa bir yönü olduğuna inanmak ister. Üstelik, gittiği yönde yalnız olmadığını, bu yolu diğerleriyle paylaşabildiğini hissetmek ihtiyacındadır.
Sayfa 147
Reklam
232 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.