"Keramzin'deyken eski bir çoraptan yaptığım bir bebek vardı. Malyen ne zaman ava gitse o bebekle konuşurdum. Belki de bu, moralimi biraz düzeltir."
"Tuhaf bir kızmışsın."
"Hem de nasıl! Sen ve Tolya neyle oynardınız?"
"Düşmanlarımızın kafataslarıyla."
Bazıları doğuştan yeteneklidir, bazıları ise doğuştan güzel... İyi resim çizebilmek gibi güzel olmak da yaratanın bize bir lütfu değil mi? Neden insanların güzelliğiyle bir şeyler yapması topluma ayıpmış gibi geliyor?
Kaz arkasına yaslandı. "Bir adamın cüzdanını çalmanın en kolay yolu nedir?"
"Boğazına bıçak dayamak?" diye sordu İnej
"Sırtına silah dayamak?" dedi Jesper.
"İçkisine zehir katmak?" diye önerdi Nina.
"Hepiniz iğrençsiniz," dedi Matthias.
Kaz gözlerini devirdi. "Bir adamın cüzdanını çalmanın en kolay yolu ona saatini çalacağınızı söylemektir."
"Ben yalnızca bir kütüphaneciyim maalesef."
"Kütüphaneciler bilgili olur. İnsanı doğru kitaplara yönlendirirler. Doğru diyarlara. En iyi yerleri onlar bulur. Ruh kazanmış arama motorları gibi."
"Kesinlikle. Ama senin de neleri sevdiğini bilmen gerekir. O mecazi arama çubuğuna ne yazacağını bilmen gerekir. Bazen bunu netleştirmek için önceden birkaç şeyi denemen gerekir."