"Tek başıma bırakıldığımda edilgen ve kolayca vazgeçen biriydim, geri çekiliyordum; unutulduğumda ise ne dudaklarımdan bir hatırlatma sözü dökülürdü ne de gözlerimden bir bakış..."
-Demek bu o değil! Biçim olarak, estetik bakımdan demek istiyorsun herhalde? Anlamıyorum doğrusu: Yolunca, yordamınca kuşatılmış bir halk üzerine bombalar yağdırmak, biçim bakımından kimseyi rahatsız etmiyor ve saygıdeğer bir şey sayılıyor bu! Estetik kaygısı, güçsüzlüğün ilk belirtisidir! Hiçbir zaman, şu anda olduğunca apaçık duymamıştım bunu; suçumun anlamını ve buna niçin cinayet denildiğini şu anda olduğunca hiçbir zaman anlamamıştım ve kendimi hiçbir zaman şu anda olduğunca güçlü ve inançlı hissetmemiştim!..
Adamın birisi yine böyle kendisine cinayet iftirasında bulunmuştu; koca bir hayali olay yaratmış, kanıtlar ileri sürmüş, nedenler sıralamış, böylece de herkesin aklını karıştırmıştı. İyi ama neden? Bütünüyle kasıtsız olarak bir cinayete bir parça da o neden olmuştu. Ama yalnızca bir parça...Ve bir cinayete neden olduğunu öğrenir öğrenmez de kendini büyük bir üzüntüye kaptırdı, hayaller görmeye başladı ve oynattı. Kendini katilin kendisi olduğuna inandırdı!