Sevgili Dost,
Bu bayramda hastaneye gittin mi? Biz gittik. Peşimizde bir gazeteci ordusuyla, kolu kopmuş, protez bacaklı delikanlılara ''Nasılsın?'' diye sorduk. Onlar da bize teşekkür ettiler. Düşünebiliyor musun dostum, teşekkür ettiler.
Bu kişileri sevmeyecekti Emine. İçini üşüten, yalnızlık duygusunu alabildiğince bileyen bu insanları; korunaklı gibi duran oysa içi kemirilmiş bu boş hayatları yaşayanları asla sevmeyecekti.
Siz kana bakamam dersiniz hep. Çünkü hemen kendi akacak kanınız gelir aklınıza. Hep kendiniz. Bu denli saklanarak, sakınarak artık hangi doğrular için konuşma hakkınız kaldı sanıyorsunuz.