Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gazap, av köpeği gibidir. Şehvet avcının bindiği ata benzer. Akıl da atın üze rindeki avcıya benzer. Bâzen at serkeşlik yapar. Båzen da uslu olur, emir din- ler. Köpek de Bâzen eğitimli ve terbiyeli olur. Bâzen da kendi tabiatında olur. Köpek eğitimli olmazsa, at da uslu olmazsa, avcının avı yakalaması mümkün olmaz. Hatta atın kendisini yere vurup öldürmesinden, yahut köpeğin kendi sini parçalayıp öldürmesinden korkar. Adaletin mânâsı, bunların ikisini dine ve akla itaat ettirmek, Bāzen gazabın serkeşliğini gidermek için, ona aklı mu- sallat etmek, Bāzen da şehvetin fesadını kaldırmak için, ona gazabı musallat etmektir
Peki, Hz. Fâtıma ⁽ʳᵃ⁾’nın çeyizinde bir kitap var mıydı?
El-Cevap: Yoktu, zaten yaşadığı dönemde daha Allah’ın kelamı bile iki kapak arasında toplanılmamıştı. Kendi çeyizinde nasıl bir kitap olsun ki! Onun çeyizinde bir tefsir kitabı yoktu, fakat hayatının her alanı Allah’ın ayetlerine göre idi. Kendisinin yürüyüşü aynı Babası (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) gibiydi, Babası (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yürüyen bir Kur’an idi. O da hayatının her alanında Allah’ın kelamına uygun bir hayat içindeydi. Onun çeyizinde, büyük bir hadis külliyatı olan Kütüb-i Sitte yoktu, fakat Kütüb-i Sitte’de bulunan hadisleri birebir hayatında yaşamıştı. Babasından sadır olan her bir söz, onun nazarında anında itaat edilecek bir emir mahiyetindeydi. Rivayet ettiği her bir hadis, kendi hayatında canlı ve diri idi. Neyi rivayet etmiş ise onda vardı. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in Müslüman hanımlara tavsiye ettiği her bir amel, kızı Fâtıma (radıyallahu anhâ)’nın hayatında mevcuttu. Onun çeyizinde bir fıkıh kitabı olan Mebsut vb. fıkıh kitapları yoktu, fakat hayatının her alanında İslam fıkhı vardı. Onun evi Babasının (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) mescitten sonra uğradığı ikinci adresti.
Reklam
Veda hutbesi.
Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyorum belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım. "Ashabım! Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise bu aylarınız nasıl mukaddes ay ise bu şehriniz (Mekke) nasıl bir mübarek şehir ise canlarınız, mallarınız, namuslarınızda öyle mukaddestir, her türlü tecavüzden
288 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Her Bölümü Bir Film Konusu
Bu kitabı beğenen herkesin etkilendiği bir söz ,bir cümle, bir şahıs bir yer vardır elbet. Benim etkilendiğim yer ise “Waterloo’da Yazgıyı Değiştiren An” bölümündeki şu cümlesi oldu: “Her zaman komuta altında yaşayan insanlar buyruklara karşı çıkıp yazgının sesini duymayı başaramazlar.” Napolyon’un ,Blücher komutasındaki Prusya ordusu ile
İnsanlığın Yıldızının Yükseldiği Anlar
İnsanlığın Yıldızının Yükseldiği AnlarStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20195,5bin okunma
Sünnete İttiba
Kur'an-ı Kerim'in ayetleri gayet açık bir biçimde Allah Resulü'ne (s.a.v) itaat etmeyi, ona tabi olmayı,emirlerine uymayı, yasaklarından kaçınmayı, onu rehber edinmeyi ve onu örnek almayı emretmiştir. "Peygamber size ne emir verirse tutun, her neyi de yasaklarsa ondan uzak durun!.." (Haşr, 7)
Sayfa 25 - Siraceddin ÖnlüerKitabı okudu
İki ayet var ki, bizleri atlamaya meyilli olduğumuz müthiş bir noktadan yakalıyor. İlkinde "O hâlde, eğer müminler iseniz Allah'a karşı gelmekten sakının, aranızı düzeltin, Allah ve Resûlü'ne itaat edin."69 diye buyruluyor. "İnsanlarla aranızı düzeltin." deniyor, yani sevelim-sevmeyelim, takdir edelim-etmeyelim, müminler olarak beşerî münasebetlerde insanlarla aramızı iyi tutmamız mutlak bir emir olarak geliyor. Kadın-erkek ayrımı gözetmeksizin, insan insana bir ilişki vurgulanıyor. Şeytan ise diğer yandan "Hatasını anladı, geri adım attı.", "Özür diledi, muhtemelen menfaati var.", "Bir hesabı olmazsa böyle incelikli davranmazdı.", "Teklifimi kabul etti çünkü sonrasında benden daha büyüğünü isteyecek." gibi sol yanımızdan saldığı vesveselerle, bize doğru atılan iyi adımları sabote ediyor. Bu minvaldeki niyet okumaları, dostlar kervanındaki bir ömürlük dost- lukları bitiriyor. Yerlerine bir ömürlük küskünlükler kalıyor. "Ben haklıyım, o haksız" döngüsünden çıkmadıkça, -neden karşı taraf da böyle düşünmesin ve neden kendine göre haklı olmasın- "aramızı iyi etmenin mümkün olmadığını hatırlatıyor.
Reklam
28 yaşındaki Muaz(r.a) vesilesiyle hepimize nasihat:
Hz. Peygamber (s.a.v) bu önemli ve kritik göreve(Yemen’e emir) gitmek üzere yola çıkan Mu'âz b. Cebel'i (r.a) kalabalık bir sahâbî grubuyla birlikte Medine'nin dışına kadar yolcu etti. Kendisine verdiği resmî belge yanında bir dizi nasihatte de bulundu: "Ey Mu'az! Sana Allah'tan ittika etmeni, doğru sözlü olmanı,
Sayfa 62
❗Birçok kimse, ben şeytanı dost edinmiyorum ki, itaat etmiyorum ki ben şeytanı desteklemiyorum ki, gibi sözler söyleyebilir. Şu bilinmesi gerekir ki, kafirlerin desteklenmesi, onlara yardım edilmesi, onlara itaat edilemesi, küfürlerine rıza gösterilmesi, bayramlarına katılınması, onlara has olan şeylerin yapılması vb her şey şeytanı dost edinme
Sappho, liderlik ve Papirüs kağıdı
Farklı kimlikleri barındıran deniz yolculuğunda denizin olumsuz hava muhalefetinden dolayı gemideki insanlar bir adaya yerleşmek zorunda kalır. Gün geçtikçe kaos, kaygı ve düzensizlik derinleşir ve bu durumu nizama getirmek için bir lider gerekir. O lider de elindeki papirüs kağıdında tanrıların insanlar için emirler yazıldığını ve kendisini bunun için aracı yaptıklarını dile getirerek gruba emir ve dizayn sunar. Halbusem ki o papirüs kağıdı boş hiçbir şey yazmıyor ama insanlar o kağıdı hiç sorgulamadan itaat ediyor.🤔😂
Sappho: Uçurumdaki Çığlık
Sappho: Uçurumdaki Çığlık
Bütün ellerin en kirlisi bile uzanabilecekse saadetimin ne kıymeti olabilir, aptalların bile bana emir verebildiği yerde aklımın ne kıymeti olabilir, sefil ve güçsüzler de dahil olmak üzere bütün yaratıkların tahakküm altında kalan hürriyetimin ne kıymeti olabilir, yalnızca boyun eğecek, kabul edecek, itaat edeceksem hayatımın ne kıymeti olabilir?
Reklam
Ümerâ ile selatine itaat ancak hak ve savāba makrûniyetleri edille-i şer'iyye ile sabit bulunan evâmır ve ahkâmda caizdir. Ve illa itaatleri haramdır. Bu keyfiyet ümmet-i İslâmiyye nezdinde evvel ve âhir bir emr-i mücmaun aleyhdir. Şu halde ümeră ile selâtînin meşruiyetleri an-delil sabit bulunan emir ve hükümlerine itaat etmekle onların zatlarına değil, verdikleri emir ve hükümlerin meşruiyetlerini tayin eden Kitâbullāha ve sünnet-i Resulüllâha itaat etmiş olurlar.
Sayfa 67 - KlasikKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.