O zaman etrafıma, arkadaşlarım olan insanlara bakıyorum ve dehşete düşüyorum. Yüzlere bakıyorum, canlı ve aydınlık, cansız ve tehlikeli, kararsız ve samimiyetsiz yüzler; ama hiç birinde makul bir ruhun o dingin kendine hakimiyeti yok.
Bir sandalyede çalışıyorum. Bir bilgisayar oyununda dövüşüyorum. Oy verdiğimde hiçbir şey değişmiyor. Kazandığım parayla doğru dürüst bir şey satın alamıyorum. Belki de benim hayatımın anlamı başkalarınınkine anlam katmaktır.