Eren Mert Korkmaz

“Babam dünyada iki çeşit insan olduğunu söylerdi,” diye fısıldadı Kaladin, sesi çatlaktı. “Derdi ki can alanlar vardır. Ve can kurtaranlar.” Syl başını yana eğerek yüzünü buruşturdu. Bu türdeki konuşmalar onun kafasını karıştırıyordu, soyutlamalarla arası iyi değildi. “Ben onun haksız olduğunu düşünürdüm. Ben üçüncü bir grubun da olduğunu düşünürdüm. Kurtarmak için öldüren insanlar.” Başını salladı. “Ben bir salaktım. Üçüncü bir grup var, büyük bir grup ama benim sandığım şey değil.” “Ne grubu?” dedi Syl dizine oturarak, kaşları yukarı kalkmıştı. “Öldürülmek veya kurtarılmak için var olan insanlar. Ortadaki grup. Ölmek veya savunulmak dışında hiçbir şey yapamayanlar. Kurbanlar.
Reklam
Kötülük iyilikten çok daha sık geri ödenir.
Bir katilin beyaz giyinmesi Parshendiler arasında bir âdetti. Her ne kadar Szeth sormamış olsa da, efendileri neden olduğunu açıklamışlardı. Beyaz cesur olmak içindi. Beyaz geceye karışmamak içindi. Beyaz uyarmak içindi. Çünkü eğer bir adamı öldüreceksen, geldiğini görmeye hakkı vardı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Her zaman melankolik duygularının, fiziksel kusurlarının ve damarlarında akan kanın esiri olmuştu. Hayatı tutarlı bir bütün olarak değil, gelişigüzel bir olaylar dizisi olarak görmüştü. Düşüncelerini toparlamak için hayatı boyunca savaşmış, gerektiğinde olayların kaotik doğasını kabullenmiş, onlarla yaşamayı öğrenmişti; ancak uç noktada yaşadığı kişisel bunalım anları dışında tutarlı düşünmeyi -kısa bir süre dahi olsa- nadiren başarıyordu. Belki de yasal haklarından yoksul bırakılmış hayatı, albinoluğu, güç için kılıcına olan bağımlılığı yüzünden kendisini bekleyen sona takılı kalmıştı.
Devasa sürüngenler soğuk gökyüzünde yükseldi. Ejder Efendileri’nin şarkısını coşkuyla söyleyen ve ejderlerini yönlendiren Elric’in uzun beyaz saçları, ağır siyah pelerini uçuşuyordu. Vahşi rüzgar atları süzülür bulutlar boyunca, Korkunç boru öter avaz avaz Siz ve bizdik ilk fatihler, Siz ve biz olacağız en sonuncusu da
Reklam
Reklam