Yunus Emre
@emreatsiz
Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik
Okur, yazar
ODTÜ
ANKARA
Amsterdam, 31 December
33 reader point
Joined on April 2018
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Sabitlenmiş gönderi
Kendi düşmanınızı aramalısınız ve kendi düşünceleriniz uğruna kendi savaşınızı vermelisiniz! Kendi düşünceniz yenilse bile dürüstlüğünüz zafer çığlıkları atmalı!
Sayfa 41 - Kültür Yayınları
İnsan, bir köprüdür, bir hedef değil. Asıl sorun, köprüyü aşmak ve özgürleşmektir. Kendi değerlerimizi yaratmalı ve her anımızı bir sanat eseri gibi yaşamalıyız. İradesini güçlü kılan insan, kendi kaderini belirleyen insanın kendisidir.
"Korkma!" diyorum. Korku, insanı köleleştirir ve onu gerçek potansiyelinden uzaklaştırır. Cesur olmalı ve kendi gerçeğimizi bulmalıyız. Her zorluk, bir fırsattır ve her acı, bir dönüşümün habercisidir.
Hayat, anlamını sorgulayan bir sanattır. Sorgulayın, sorgulayın ve yeniden doğun. Bilin ki, her an, yeni bir başlangıçtır ve her düşüş, yeni bir yükselişin müjdecisidir.
Ey insanlar! Bilin ki, hayatın anlamını bulmak, yaşamı dolu dolu yaşamaktır. Kendi yıldızlarınızı takip edin ve karanlıkta bile parlayın. Siz, kendi ustalığınızın yaratıcısı ve kendi kaderinizin efendisisiniz.
-Yunus Emre Kaymak
Reader Follow Recommendations
Her kadında yalnız seni aradım, kiminde saçların vardı, kiminde tenin, kiminde kahkahanın bir parçası. Bütün yazdıklarım bir davetti, bir arayışdı. Sana açılan bir kucaktı, her kitabım. Ders verirken senin için konuşuyordum. Seni seviyorum dediğim her kadında sevdiğim sendin. Ve yoktun ortada.
“Kitâb-ı Dedem Korkud
“Ağzımı açıp övsem, üstümüzde Allah güzel.
Allah’ın dostu, dinin önderi Muhammed Mustafa güzel.
Muhammed’in sağ tarafında namaz kılan Ebubekir Sıddık güzel.
Otuzuncu cüz başıdır, ‘Amme’ güzel.
Yüce padişah Şemseddin'dir o, Tebriz onun yüzünden can ülkesi
olmuştur, oturamaklı arş gibi ışıklarla dopdoludur, nûrlar bile nûruna
hased etmektedir onun 
Divan-ı Kebir
Vaktiyle Çanakkale'yi topla tüfekle geçemeyen kuvvetler, şimdi başka kanallardan kolayca geçmesini bildiler. Türkiye'miz bir uçtan bir uca yabancı zevklerin, yabancı eserlerin, yabancı fikirlerin bir panayırı hâline gelmiştir. Biz buna kültür emperyalizmi diyoruz. Kültür emperyalizmi, siyasî askerî emperyalizmden daha tehlikelidir. Çünkü Milletler topla, tüfekle zorla yok edilemezler. Fakat yabancı ideolojilerin, yabancı zevklerin propagandası içinde kendilerini kaybeder, erir giderler.
Sayfa 67
Kaderin sunduğu kadehi hırçın ellerimle kırmamalıydım..''
Kanımda, kafamda sen varsın. Sesin yetmiyor bana. Seni bütün olarak istiyorum, etinle, iskeletinle, rüyalarınla bütün. Ve yalnız benim olarak. Mazini kıskanıyorum. Halini kıskanıyorum. Kendini rahat hissetmen beni kudurtuyor. Anlarsan anla, ben anlamıyorum. Acı duymaman için derimi yüzdürtürüm, ama ayrılığın seni üzmediğini, yaralamadığını düşünmek kanımı tepeme çıkartıyor. Üstelik buna imkan olmadığını da biliyorum. Biliyorum ki, benimsin, yalnız benim, ebediyen benim. Dudaklarım, dudaklarına, tenim tenine, ruhum ruhuna alevden harflerle damgasını vurmuştur. Bu damgayı ancak ölüm silebilir. Biliyorum ki mustaripsin.
''Şimdi cinnetin eşiğindeyim. Uçurumlar dan ıslak bir rüzgar esiyor...''
Maziden ancak yanarak temizlenilebilir.
Tekdim. Ve beni bütünümle seviyordun. Sevmeğe mahkumdun. Yalnız beni sevmiştin ve yalnız beni sevecektin.
Veysi'yi, Ayşe'yi, Babür'ü küçültecek, onları annelerinden utandıracak her hareketi cinayet sayarım.