Okudugum ilk Grange romanı, polisiye-gerilim tarzı romanlari cok severim, ve son da olmayacak. Kitabin henuz yarisina geldigimde, Grange’in neredeyse diger tum kitaplarini siparis ettim. Olayi genelde 2 parca halinde(2 kisinin tarafindan parca parca) ele alip onlari o kadar guzel birlestirmis ki... Ben betimlemelere cok dikkat ederim bir kitap okurken. Ozellikle kitabin bas karakterlerini gozumde canlandirabilmek benim icin cok onemli. Kitabin baslarinda betimlemelerin eksik kaldigini dusundum; fakat ilerleyen sayfalarda Grange’ın bu betimlemeleri de araya sıkıştırdığını anladigimda bu daha da hosuma gitti. Diger incelemeleri yapan arkadaslar gibi, ben de yazarin ulkemiz “cografyasi” ve kulturu hakkindaki bilgilerine hayran kaldim. Diger sosyopolitik konulara hic girmeyecegim, bu konuda Grange bir Turk televizyonuna yaptigi aciklamada “ben bir basin mensubu ve yazarim, gordugumu yazarim” gibi bir soz etmis, saygi duymak lazim. Neticede bu yazarin olusturdugu bir senaryo, bu gozle tarafsiz okumak ve keyif almak lazim. İyi okumalar dilerim.