4 NİSAN 1953
— Alo Dumlu.
— Evet, Dumlu.
— Ben Üsteğmen Suat Tezcan.
— Evet, efendim ben Selami.
— Selami nasılsınız, biz geldik, şimdi bana durumu anlat.
— Efendim dizellerden yara aldık, manevra dairesinde yangın çıktı, bataryayı sıfıra alarak kıç torpido dairesine geçtik, şimdi manevra dairesi su ile dolu.
— Kaç kişisiniz orada?
— 22 kişiyiz.
— Diğer dairelerle irtibatınız var mı?
— Yarım saat evvel kıç batarya dairesi ile konuştum, şimdi cevap vermiyorlar.
— Tamam Selami, endişelenmeyin kurtaracağız sizi. Yalnız basınç altındasınız, oksijeniniz kısıtlı, gerekmedikçe konuşmayın ve sigara içmeyin. Arkadaşlarıma emrimi aynen ilet.
— Emredersiniz Komutanım. Efendim manometre 267 kadem gösteriyor doğru mu?
— Selami Kurtaran geldi şimdi kurtarma işine başlanıyor, ben biraz sonra yine gelirim.
— Peki efendim…
(Yalnız Selami Astsubay bu soruyu tekrarlar.)
— Komutanım, Manometremiz 267 kadem gösteriyor doğru mu?
(Bu Denizciler için çok açık bir ifade, 267 kadem demek doksan küsür basınç altında, o anki Denizaltıdan anlaşıldığı üzere kurtuluş olmayacaktır.)