Herkese selam,
Sula.. Bu kitap gerçek bir edebiyat eseriydi. 2 gün içinde soluksuz bitirdim. Tarihsel bir dizilimle anlatılmış yaşanmışlıklar. Çok alıntı yapmamdan yazarın edebiyat sanatını bu yaşanmışlıklara nasıl nakşettiğini anlayabilirsiniz.
Sadece bazen çok fazla geriye dönüp durduk. Tekrarlayan hisler, yarım kalan olaylar ve sayfalar sonrasında buraya bir atıf yapılması beni bazen sıktı. Halbuki geçmişe atıf dozunda kullanıldığında sevdiğim bir anlatım biçimidir.
Kitabın en sevdiğim özelliği kitapta bulunan herkesin, çaydanlığın annesine kadar herkesin karakteri ve hayat hikayesinden mutlaka bahsediyor oluşuydu. Maalesef yeni yazarlar bu karakterlerden bir seri kitap çıkarırdı. Her birinin hayat hikayesi ve tüm detayları ayrı bir eser olmayı hakedecek derecede başarılıydı.
Temelinin ırkçılık olduğu bir hikaye de aslında birbirinden olan insanların birbirine yaptığı zulüm, kurmaya çalıştığı üstünlük, hayatını etkileyecek derecede zorbalık bana daha acı geldi. Toplum değerlerinin işlemediği, ahlak kurallarının yok sayıldığı ve huzurun yok edildiği o kasabaların birine gittik kitap ile. Başarılıydı fakat bir daha tercih edeceğim bir yazar mı bilemiyorum.