YouTube kitap kanalımda psikoloji kitaplarına nereden başlayabileceğinizi anlattım: ytbe.one/d2xQVSEUsUU
Bu incelemeyi sizin yorumlarınız yazdı. Nasıl mı?
Kitabın yazarı Frankl'a göre her insanın anlam arayışı kendisine özgüdür. Buradaki okurlara şu soruları sordum: Kendi anlamınızı nerede arıyorsunuz? Gelecek için bilinçli çocuklar
Siz hiç kahveye gittiniz mi ? Ben gittim, hem de çok gittim. Lisedeyken gittim, üniversitedeyken gittim, üniversiteden mezun olunca gittim. Şimdi gider miyim gitmem. Yahu şehirde kahveye mi gidilir, şehirde starbucksa gidilir. Oraya da ben gitmem. Köyde olsam ama öfff, kahveden çıkmam. Sabahtan akşama kadar kahvenin başını beklerim. Çay içerim,
YouTube kitap kanalımda Hakan Günday'ın bütün kitapları ve kitaplarını okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz:
ytbe.one/uqCotb6in_0
Taedium vitae = Yaşamın amaçsızlığı, hayatın boşluğu, yaşam bıkkınlığı, hayattan usanma anlamlarına gelebilen Latince bir söz öbeği. Kayra'nın Zippo çakmağında yazan bu söz öbeği bütün romana
...
Kuşlar uçar senin gönlünü taklit için
Ellerinden devşirir bahar çiçeklerini
Deniz gözlerinden alır sonsuzluğun haberini
Ey gönüllerin en yumuşağı en derini
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim
...
Senin kalbinden sürgün oldum ilkin
Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği
Bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin dışında
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Uzatma dünya sürgünümü benim
Güneşi bahardan koparıp
Aşkın bu en onulmazından koparıp
Bir tuz bulutu gibi
Savuran
YouTube kitap kanalımda Dostoyevski'nin hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz:
ytbe.one/0i9F0L1dcsMi.ibb.co/7jghFLT/1.jpg
Karamazov Kardeşler : Dostoyevski olağanüstü bir olaydır; belki de Rus bilincine özgü, eşi görülmedik bir olaydır, demişti Oğuz. Sonrasında da "Çirkin
Bir gecedir bütün geceler gibi .
Saçlarında , tanıdığın ellerin en ağırı ,
Gözlerinde maceraların en derini .
Sana anlatırlar geçenle kalandan .
Bir gecedir bütün geceler gibi ,
Karanlıklardan , aydınlıklardan.
İçimizdeki şeytan...
Yükselen bir soysuz umudun varlığının habercisi...
Sene 1940. Yani bundan 80 yıl öncesi. o günle bugün arasında değişen binaların daha da yükselmiş olması vs vs. Alım gücünün yine diplerde olduğu zamanlar. İnsanların sefaletinin damarlara kadar inmiş olması. Tek bir farkla: bugün kredi kartı, kredi gibi lanetler mevcut. Yani
Dinlesem anne kalbi dinleyen bir bebek gibi kalbini..
Dinlensem kilometrelerce koşan bir sırtlanın bir göl kenarı uykusu gibi yanında..
Mela.
Sen ki görülmeye değer bir çiçek
Sen ki ziyaret edilmeye değer gerçek
Sen ki en verimli toprak tabakası
Sen açlıktan kıvranan çocuğun ilk lokması
Mela sen
Bir aynada öteki manzara
Dümdüz şeritte gelen kıvrım
İlk kıvılcım ilk sevdam
Yüreğimin en derini
Mela
Hıçkırıklar düşüyor boğazıma
Hıçkırıklar topluyorum yol kenarında
Beyaz mendiller görüyorum ıslak
Beyaz mendiller oyalı
Hep bir yarım kalmış hikaye
Her hikayede bir mela.
“..müthiş bir mahluktu. Ölüm kadar korkunç, ölüm kadar kati bir şey... Ölüm gibi kalbe vuruyor, vücudun en derin köşelerine yayılıyor. Boğuluyorsunuz da, boğulmaktan başka çare yok zannediyorsunuz.”