Dikkat de bir enerji hareketidir ve modern koşullarda verilebilecek en güzel hediyedir: Başkalarına dikkatini hediye etmek…
...HEPSİNDEN DAHA SAMİMİ
Fâtih Sultan Mehmed Han, İstanbul'u fethettikten sonra, bir çok şair, kasîdeler yazıp fethi kutlamışlardı. Sultan da kendilerine bol bol câize(hediye)ler veriyordu. Bir gün, Anadolu'dan yeni gelmiş bir şair de şu vezinsiz beyti Sultana gönderdi: Devletli hünkârım, sabahınız hayır olsun, Yediğin bal ile kaymak, güzergâhın çayır olsun! Fâtih Sultan Mehmed Han'ın, bu şairi huzûruna dâ- vet ederek pek çok ihsanlarda bulunması yakınlarının merâkını mûcip oldu ve: "Efendimiz, bundan çok daha beliğ kasîdelere daha az câize verdiğiniz hâlde, bu câhil herifin iki satırına acaba neden bu kadar kıymet verdiniz?" diye sordular. Sultan Mehmed Han şu cevabı verdi: "Bunu hepsinden daha samîmî bulduğum için. Çün- kü adamcağız, ömründe en lezzetli yiyecek olarak bal ile kaymağı biliyor. En güzel yer olarak da çayırı..
Reklam
Ayna kelimesinin kökü 'AYN'
Ayna bir sevgiliye armağan edilebilecek en değerli hediyeymiş eskiden. 'Sana senden daha güzel bir hediye bulamadım ' anlamına gelirmiş . Ayna , Arapça 'ayn' kökünden gelir ve 'göz ' demektir. Gözgü sözcüğü ise öz Türkçe 'ayna' anlamına geliyor. Not: Hz. Yusuf Mısır'a hükümran olunca bir dostu kendisine bir hediye götürmek istemiş. Ne kadar arayıp taradıysa da aynadan daha uygun bir hediye bulamamış. Huzura varıp demiş ki : ' Efendimiz sizden daha güzel bir şey bulamadım ve size bu aynayı getirdim. Bakınca güzelliğinizi seyredersiniz' Hz. Yusuf bu ince düşünceden çok etkilenmiş. ( İskender Pala , Kahve Molası , Kapı Yay., İst,2011)
BİZE NE HEDİYE GETİRDİN?
Devrin önde gelen âlimlerinden Molla Yegân'ın hac dönüşü Edirne'yi ziyaretinde sultanın kendisine, "Gezip gördüğün ülkelere mahsus eşyadan bize ne hediye getirdin?" diye sorması üzerine Molla Yegân'ın, "Tefsir ve hadis-i şerif ilminde yetişmiş büyük bir âlim getirdim" diyerek Molla Gürânî'yi takdim etmesi, padişahın ilme ve âlime verdiği değerin en güzel tezahürüdür.
"En güzel hediye kitaptır!"
Sayfa 21 - EpubKitabı okudu
ZENGİNLİK..
Hediyeler şunlardı : Ün, Aşk, Zenginlik, Zevk, Ölüm Zenginlik, yani güç! Ne kadar da körmüşüm!" dedi adam. "En sonunda hayat yaşanmaya değer olacak. Har vurup harman savuracağım. Bu benimle alay edenler ve benden nefret edenler önümde çamurun içinde sürünecekler ve ben de onların kıskançlıklarıyla kalbimin açlığını doyuracağım. Tüm lükse, keyfe ve zevke sahip olacağım ve bedenen tüm gereksinimlerimi karşılayacağım. Alacağım da alacağım! Saygı, hürmet, değer verme, el üstünde tutma hayata dair ne varsa her şeye sahip olacağım. Çok zaman kaybettim ve çok kötü seçimler yaptım ama artık geçti, o zamanlar cahildim ve şimdi gözüme güzel görünen her şeyi alabilirim." Üç kısacık yıl geçti ve bir adam daracık bir tavan arasında tir tir titreyerek oturmuştu, bir deri bir kemikti ve gözleri çukura kaçmıştı, elbiseleri paçavraya dönmüştü ve elindeki kuru ekmeği kemirirken bir yandan da mırıldanıyordu: "Dünyanın tüm hediyelerine, alaycılarına ve yaldızlı yalanlarına lanet olsun! Ve herkese de. Bunlar hediye değil, emanet verilen şeyler sadece. Zevk, aşk, ün, zenginlik; sonsuz hakikatler için sadece geçici kılıklar. Acı, keder, utanç, yoksulluk işte gerçek olan bunlar. Peri doğru söylüyordu; sepetinde sadece değerli olan, paha biçilemeyen tek bir hediye vardı. O paha biçilemez, o güzel ve tatlı ve nazik olanla, düşsüz gecelere ve sürekli uykuya sızan ve bedene işkence yapan acılarla ve yüreği ve zihni yiyip bitiren, utanç ve kederle beslenen şeyle kıyaslandığında diğerlerinden ne kadar zavallı, ucuz ve bayağı olduğunu gördüm. Bana onu getir! Çok yorgunum, dinlenmek istiyorum.
Sayfa 15 - Çeviren ve hazırlayan : Derya ÖztürkKitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.