Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Çevrene bakmıyor musun? En mutlu görünenlerine bile? Bütün bunlar üç oda, bir mutfak, iki çocuk düşü ile başlıyor. Sonra? Haydi bayanlar, baylar! Bu fırsatı kaçırmayın. Siz de girin, siz de görün. Üç perdelik dram. Birinci kısım: Dağlar dümdüz. İkinci kısım: Ne çok tepe! Üçüncü kısım: Ova batak. Bugünlük bu kadar baylar. İyi geceler. Yarın gene bekleriz."
İyi geceler
Değişen o değil; ben değiştim, Vardığım yargı bu. Öyle ki, en mutlu anlarım bile bununla bozuluyor, Ah! Nasıl da değiştim böyle! Değişmeme bir açıklama bulabilmek için, bu deftere yirmi yıl önce yazdıklarımı okudum. Bir zamanların o saf, güvenli, biraz da bön kızında kendimi görmem öyle zor ki!
Sayfa 37
Reklam
Neden en iyi insanlar bile sanki hep başkalarından bir şeyler gizler, hep susar? Sözlerinin yel olup gitmeyeceğine emin olduğun zamanlarda bile neden yüreğinden geçenleri dosdoğru söylemezsin?
“Söylesenize, neden hiçbirimiz birbirimize karşı kardeşçe davranmıyoruz? Neden en iyi insanlar bile sanki hep başkalarından bir şeyler gizler, hep susar? Sözlerin yel olup gitmeyeceğine emin olduğun zamanlarda bile neden yüreğinden geçenleri dosdoğru söylemezsin? Herkes olduğundan daha ketum görünüyor, sanki hemen dile getirirlerse duygularının zedeleneceğinden korkuyorlar..”
Haber bültenlerinde sadece kötü olaylar yer alır. Sürekli işsizlikten, sellerden ve diğer doğal felaketlerden, enerji krizlerinden, banka iflaslarından, terör saldırılarından ve her an bu saldırıların hedefi olabileceğimizden bahsedildiğini duyarız. Bu ise her gece maruz kaldığınız korkunç senaryoların sadece küçük bir parçasıdır. Bütün dünyadan toplanıp bir araya getirilmiş en acımasız imgelerin ardından, haber spikeri bize gülümser ve iyi geceler diler. Bu nasıl iyi bir gece olabilir ki?
Niçin insanlar birbirle­rine karşı açık yürekli davranmıyorlar? Neden en iyi insan bile karşısındakinden birşeyler gizliyor, bütün düşündüklerini açıklamıyor? Sözlerimizin yabana atıl­madığını bildiğiniz zamanlar bile neden içimizden ge­çenleri olduğu gibi söylemiyoruz? Nedense herkes ol­duğundan sert görünmek istiyor? Duygularını hemen açıga vurursa altta kalacakmış, küçük düşürülecekmiş gibi bir korkuya kapılıyor? ..
Reklam
"Söylesenize, neden hiçbirimiz birbirimize karşı kardeşçe davranmıyoruz? Neden en iyi insanlar bile sanki hep başkalarından bir şeyler gizler, hep susar? Sözlerinin yel olup gitmeyeceğine emin olduğun zamanlarda bile neden yüreğinden geçenleri dosdoğru söylemezsin?"
Neden en iyi insan bile adeta diğer birinden hep bir şeyler saklıyor ve onun önünde susuyor?
İki çeşit rüya vardır: Birincisinde rüyayı gören olayları bir tür bü­yüyle yönetir. Olan ya da olacak her şeyin efendisi kendisidir. İkincisinde rüyayı görenin söyleyeceği bir şey yoktur, pasiftir. Kendisine yapılan vahşetten ve kendini korumaktan aciz oluşundan acı çeker. Ona olanlar istemedikleridir ve bunlar en korkunç ve acı dolu şeylerdir. (Kafka'nın yazısındaki gibi.)
Niçin en olgun, en iyi insan bile başkalarından bazı şeylerini saklıyor?Eğer gizli sırlarımızın rüzgârla birlikte etrafa saçılmayacağını biliyorsak,niçin içimizden gelenleri olduğu gibi dosdoğru söylemiyoruz? Neden herkes olduğundan daha sert gözükmeye çalışıyor? Bir insan,içini içtenlikle ortaya dökmeyi neden duygularına bir hakaret olarak kabul ediyor?
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.