Herkesin çok sevdiği, okuyanın memnuniyetsiz kalmadığı o kitap. Kitabın konusu bir masalsı dünyanın ortasında bir masalsı İstanbul'da geçiyor. Karakterlerimizde bu masal dünyasına uyumlu karakterler. yerinden kalkmayarak, düşlerde dünyaları gezen, düşlerle bir atlas oluşturan Uzun İhsan efendi, oğlu Bünyamin, Ebrehe, Vardapet, Kubelik, Efrasiyap ve diğerleri, kitap her karakterin öyküsünü anlatıyor. O öyküler geliyor kitabın ana hattında birleşiyor.
Bu tarz kitapları okumayanlar biraz okumada zorluk yaşayabilir. Kitap, içerisinde mizaha da yer veren, akıcı ve sürükleyici bir kitap. Kitabı okumakta zorluk çekenlerin genelinin söylediği bir şeyde; kitapta Osmanlı Türkçesinin çok sık kullanılmasının okumayı zorlaştırdığı yönünde bir yorumları var. Kitabı okurken zaten o anlamlar cümle içerisinde az çok çıkıyor. Onun haricinde okumayı sekteye uğratacak kadar çok Osmanlı Türkçesi kelime yok. O sözcüklerin, bir soluklanma aşamasında anlamlarına bakılmasıyla sorun çözülecektir.
İhsan Oktay ANAR'ın bir eserini okuduğunuzda, "diğer eserlerini de okumalıyım" demeyen yoktur diye düşünüyorum. Öyle güzel bir üslupla, okuyucunun ruhunda öyle güzel bir lezzet bırakıyor ki, o lezzetin devamını arzulamamak elde değil.
İhsan Oktay ANAR, zor kitap çıkaran birisi, en son kitabı için epey bir ara vermişti diye biliyorum. Umarım okuyucularını daha fazla bekletmez. Türk Edebiyatının onun eserlerine ihtiyacı var. Türk Edebiyatına nice eserler kazandırmasını temenni ederim.