NANELİ VE KAHVELİ ÇİKOLATA E- birbirimize tatlım diyecek kadar olgun degiliz henüz K-sanırım an meselesi birbirimize tatlım dememiz E-sana cıkma teklifi etmeye hazırım ama güzel sözler bakıslar ve dokunuslar asıl eglence bu K-mesela 100. günümüze kadar günleri saymak cok cocukca su günler moda degil E-sadece gülümse hazırmısın agızda yavasca
YAŞAM İÇİN ÖNERİLER Kepekli pirinçten çok ye. İnsanlara beklediklerinden daha çok şey ver ve bunu zevk alarak yap. En sevdiğin şiiri ezberle.
Reklam
İlginç Bir Soru...!!! Japonya’da saygın bir firma yönetimi, işe girmek isteyenlere bir soru sormuş ve soruya uygun cevabı veren kişiyi de işe almışlar. Sorunun ilginçliği bu sorunun doğru ya da yanlış cevabının olmaması… Yağmur bulutları apaçık çok şiddetli bir fırtınanın gelmekte olduğunu söylüyor.Karanlık yağmurlu bir gece, şimşekler çakıyor,
Merhaba, sesine, gülüşüne, bakışına en çok da yüreğine aşık olduğum adam.Bugün sabah ilk işim seni tekrardan sevmek oldu biliyor musun ? Üşenmedim hiç, tekrar tekrar aşık oldum.Sesini dinledim, mesajlarını okudum.Yine tebessüm ettim, yine seni sevdim. Düşündüm sonra, nasıl ne zaman girdin hayatıma da en değerli kişi oldun benim için ? Tam yere düştüğümde, tam her şeyden vazgeçtiğim an sen çıktın karşıma. Ellerini uzattın, hiç tanımadan sarıldım sana bende.Bilmiyorum, belki de o an ihtiyacım vardı sana, inan gerçekten hiç bilmiyorum. Öyle bir vakitte çıkıp geldin ki, ben ilk defa zaman ilerlesin istedim.İlk defa tüm zamanımı sana harcamak istedim. İlk defa sahiplenildiğimi, ilk defa bu kadar sevdiğimi fark ettim. Söylesene, neden geç geldin bu kadar ? Neyse, önemli değil zaten ne zaman geldiğin.Gitme sadece, bunu istiyorum senden.Hep bende kal.Sımsıkı sarılırım sana, hiç bırakmam inan ki. Benimsin sen sevdiğim, sadece benim. Hep benimdin zaten, Hadi şimdi sus ve sarıl bana, ve öyle kal. Burağım
GERMİNAL (Maden işçilerini anlatan en önemli bir romandır) Bonnemort Baba’nın dokuz kişilik ailesinde çocuklarla birlikte beş kişi çalışıyor, ama eve getirilen para ailenin karnını doyurmaya bile yetmiyor. Her gün sabahın 4’ünden öğleden sonra 3’e kadar, yerin 554 metre derinliğine ilerleyen açgözlü kuyu, o günkü nafakası olan işçileri yutuyor. İşçiler o dar karınca yuvasında, toprağın dört bir yanını oyup, onu kurt yeniği içindeki bir tahta gibi delik deşik ederek didinip duruyorlar. Madenden dönüldüğünde, temizlik, ortadan kesilip leğene dönüştürülen bir fıçı içinde, sonunda mürekkebe dönüşen aynı suda yıkanarak gerçekleşiyor. Çocuklar ikişerli yatıyorlar ve aynı odayı paylaşıyorlar. 15 yaşındaki Catherine, gelişmemiş sıska vücuduyla, hastalıklı dişetleriyle, madenci kıyafetleriyle, bir kızdan çok, tam bir oğlan çocuğuna benziyor. EMİL ZOLA
Eşimizi Neye Göre Seçeriz? Tesadüf gibi görünen eş seçimleri gerçekte tesadüf müdür? Eş seçimi aslında tahmin edilenden daha karışık bir süreçtir. Aşık olma süreci tamamen tesadüfler üzerine kurulu gibi görünse de gerçekte olan aslında beynimizin alt katmanları yani en temel beden fonksiyonlarını yerine getiren kısmı, eşimizi ebeveynlerimizle
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.