Dostoyevski'nin son kitabıdır. Diğer kitaplarda işlediği konu ve karakterlerin bazılarına da rastlıyoruz bu kitapta. Her karakter farklı bir duygu ya da davranışı temsil etmediktedir. İleriki satırlarda değineceğim.
Kitaptaki karakterler Dostoyevski'nin olmak istediği insan ya da kendisinde olan davranışları imgelemektedir. Mesela Alyoșa hep yerinde olmak istediği dindar, akıllı ve sevecen biridir. Ama Dmitri gibi alkolik birine dönüşmüştür. Aslında kitapta bir nevi kendi yükünü karakterlere yüklemek istediğini düşünüyorum. Yazarak kafasını boşaltmak istiyordu belki de.
Kitaptaki olaylar bahane aslında. Asıl amaç insanın aşk için, para için neler yapabildiğini, babasına bile nasıl davrandığına değinmektir.
Kitapta benim en sevdiğim kısım Alyoșa ve abisi İvan'ın konuşmaları oldu. Kötülük problemi üzerine uzun bir konuşma geçer aralarında. En etkilendiğim kısım ise bir çocuğun başına gelenleri anlatıp onlara bu kötülüğü yapanın cehenneme gitmesinin bir anlamı olmadığını çünkü çocukların hayatının mahvolduğunu söylediği yerdi. Haklıydı da. İlahi adalet elbet tecelli eder fakat o çocuğun yaşadıkları ne olacak?
Kitabın sade bir dili var ama betimleme çok fazla. Okurken biraz yavaşlatan bir durum ama her şeye rağmen çok beğendiğim bir kitap oldu. Mutlaka okunması gerektiğini düşünüyorum.