Tiyatrolara ilgim Shakespeare ile başladı,başlamak için çok ünlü bir yazarı seçtiğim gibi devamında da hep bildiğim yazarlar ile devam ettim ve sırada Anton Çehov vardı. Anton Çehov’un metinlerine Martı ile başlayarak aslında karar değiştirdim -başka bir kitabı alacaktım çünkü- fakat şimdi iyi ki bunu okumuşum diyorum.
İmgesellik,semboller benim bir kitapta en sevdiğim şeydir. Ayrıca Rus edebiyatına olan hayranlığım da çok çok üst seviyede olduğu için bu kitap benim için muazzamdı. Martı;bir yazar olmaya çalışan Treplev ve bir aktris olmaya çalışan Nina arasında bir metafor aslında. “Bir martıyım ben.”
Bu söz kitabın gidişatına ve verdiği mesaja öylesine oturuyordu ki şaştım kaldım. Çehov,zaten insan tahlilleri konusunda bir numara,bunu biliyorum fakat tiyatrosunda en ilgi çekici olan şey dümdüz metinlerle alegorik bir anlatı sağlayıp yalnız diyaloglarla kişilerin ruh hallerini anlayabilmemizi sağlamasıydı. Bu yüzden gerçekten benim için özel,derdini sevdiğim bir kitap oldı diyebilirim. Treplev karakteri ve tiyatro,yazmak hakkındaki görüşleri beni benden aldı. Çok çok güzel düşünülmüş karakterlerdi hepsi elbette ama Treplev çok yakın bir karakter oldu bana.
Bir gün herkesin bu eseri okuması dileğiyle <3
Martı https://1000kitap.com/yazar/i7
