Hiç Bir insanı unutmak,
bir insandan vazgeçmek,
bir insanı hayatından sonsuza kadar çıkartmak zorunda kaldın mı hiç?
Hani ölmüş gibi,
hani uzatsan da elini tutamayacağını bilmek gibi,
her an kapından içeri gülümseyerek gireceğini bekleyip
ama aslında hiç gelemeyeceğini de bilmen gibi.
Ne zor şey değil mi ölmediğini bilmek,
ama ölmüş gibi ulaşılmaz
Sevi Şiiri
Ben senin en çok sesini sevdim
Buğulu çoğu zaman, taze bir ekmek gibi
Önce aşka çağıran, sonra dinlendiren
Bana her zaman dost, her zaman sevgili
Ben senin en çok ellerini sevdim
Bir pınar serinliğinde, küçücük ve ak pak
"Umutsuzluğa düşmeyin. Bu sizin durmadan tökezlediğiniz en tehlikeli boşluk fakat adımlarınızı sağlam atmalı ve umudu kılavuz edinmelisiniz. Umut edin de yaralarınız yarı yarıya iyileşsin,inatla umutsuzluğa kapılırsanız sizin için hiçbir teselli kalmaz. İnanın bana ,sevgili arkadaşım, güneş de , toprak da ,onların tüm güzellikleri de günün birinde duyacağınız neşeyi bahşedebilirler size. Sevginin dinçleştiren saadeti yüreğinizi yeniden ziyaret edip sizi kedere mahkûm eden büyüyü bozacak;öyle ki ,size sıkıntı veren o uzun gecelerde gözlerinizin nasıl kapanabildiğine hayret edeceksiniz."
Dünyalar arasında bir ruh taşıyan Rahibe Siren. MÖ 480 dolaylarında Xanthus, Türkiye'den Likya mezar kabartması.
Ölüm Kapısı
Ölüm anında, insan ruhu ters bir gebelik yolculuğuna başlar, gebelik aşamalarından geçerek bilinçsiz dişil zihnin en derin ilkel köklerine iner ve bu sayede Büyük Ana'nın Dünya Rahmi ile tekrar birleşir. Oradan,
Sevgili Alevci, bugün çarşamba. Çarşamba günlerinde bir şişmanlık var, neden bilmiyorum ama yüz kiloluk, 1.60 boyunda, çil bozuğu yüzlü bir kadına benziyor çarşamba.
Hayatımda okurken beni böylesine etkileyen, bana her alanda yeni fikirler veren, tefekküre sevk eden bir kitapla çok nadir karşılaşmışımdır.
Yaşamak bu kitaplardan biri oldu. Okuyalı çok oldu, incelemesini ancak şimdi yazabiliyorum zira kitabın ve bana kattıklarının iyice demlenmesi gerekiyordu kafamda. Ayrıca bu bir inceleme de değil, zira
Selam ,serinin son kitabı ile geldim. Genel olarak kitap alışkandı yani sıkılmadan okuyabilirsiniz. Kadın karakter yin çok pasif ve ezikti. Bütün özellikler erkek karakterdeydi . Smut sahneler yine çok vardı. Ben genel olarak bu seride kadın hep arka planda ,erkeğin baskın olduğunu gördüm . Seri sonunu getirmek için bütün hepsini okudum ama siz ayrı da okuyabilirsiniz. Devam niteliğinde değil .kitap özeti yapacak olursam : Stella ailesi tarafından hep arka planda kalmış hep bir ekonomik kalkınma içerisine düşmüş Bir ailede yaşıyor fakat ilgilendiği alan çok farklı moda dünyasında manken olmak istiyor ayrıca bir influzer işini kaybettiği için yeni bişeyler yapmak istiyor ve erkekte karakter burda devreye giriyor klasik sahte sevgili rolünde ama Christian aşka inanmayan şaşma bulan biri ve bazı istekleri doğrultusunda kabul ediyor bu şeklinde aşk başlıyor . Ben en çok bütün başrol karakterlerin bu kitapta bir arada toplanmasını ve aralarındaki diyalogları sevdim. Onun dışında seriyi beğenmedim bu kadar övgüye değer mi bilmiyorum..
Psikolojik tahlilleriyle, ruhsal çözümlemeleriyle, duyguduruma yönelişiyle, birbirinden etkili iç monologlarla, karakterlerin bizi başarıyla iç dünyasına çekmesiyle çok çok iyi bir okumadan geldim sevgili okurlar! Evet, Peyami Safa'nın son romanı olan "Yalnızız"ı harika buldum. Pek çok Peyami Safa eseri okudum; ancak bana göre
sevgili bayım ,
size çok kırgınım gittiğiniz için değil son sözleriniz için ,
size çok kırgınım en kötü anımda yanımda olmadığınız için ,
size çok kırgınım beni kırarken bir başkasıyla güldüğünüz için ,
ben size paramparçayım...