EN ESKI YAZILARIM 1.
Saçmasında vurulduğun mazi namın olur Denizinde sarıldığın sinsi ahın olur Fırtınasında savrulduğun serseri zamanın Toprağında kuruduğun mezarın olur 
Ve geldim işte...! Tutunduğum ne kalmamışsa getirdim sana... Ağlamadan, yada; senin dilinle kalbimin taşlığında, Ne kalmışsa getirdim sana...! Yırtamadan gecenin zülüflerini, Silemeden ayın gözlerindeki güzelliğini, Uçurumlarca tutunmadan kayalara geldim işte... Öyle saldım hayallerimi, gözlerinin o yeşil dehlizlerine... Öğütülmüş harflerle, un
Reklam
Kendiyle Y/aralanan İnsan - Garib Çoban
Ruhtan da şunlar çıkar. İlimi, vakarı, iffeti, hayası, vefakarlığı, doğruluğu, yüceliği ve sabrı. Bizimkisi b/aşka sevda insanın olmadığı yerde. Nefisten şunlar çıkar. Öfkesi, hafifliği, şehveti, oyunu, eğlencesi, gülmesi, beyinsizliği, hilesi, aldatması, şiddeti ve edepsizliği. Kendi üstüne titreme de başkaları senin üstüne titresin. Canına and
Ve geldim işte...! Tutunduğum ne kalmamışsa getirdim sana... Ağlamadan, yada; senin dilinle kalbimin taşlığıyla, Ne kalmışsa getirdim sana...! Yırtmadan gecenin zülüflerini, Silmeden ayın gözlerindeki güzelliğini, Uçurumlarca tutunmadan kayalara geldim işte... Öyle saldım hayallerimi, gözlerinin o yeşil dehlizlerine... Öğütülmüş harflerle, un ufak
Ve geldim işte...! Tutunduğum ne kalmamışsa getirdim sana... Ağlamadan, yada; senin dilinle kalbimin taşlığında, Ne kalmışsa getirdim sana...! Yırtamadan gecenin zülüflerini, Silemeden ayın gözlerindeki güzelliğini, Uçurumlarca tutunmadan kayalara düşe düşe geldim işte... Öyle saldım hayallerimi, gözlerinin o yeşil dehlizlerine... Öğütülmüş
"Ve sen bakma göğsümdeki bozuk saate, Kalbim hala bir ölünün elinde..." Ve geldim işte...! Tutunduğum ne kalmamışsa getirdim sana... Ağlamadan, yada; senin dilinle kalbimin taşlığında, Ne kalmışsa getirdim sana...! Yırtamadan gecenin zülüflerini, Silemeden ayın gözlerindeki güzelliğini, Uçurumlarca tutunmadan kayalara düşe düşe geldim
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.