enisegül

“...islâm’a sadık kalmak istiyorsak, peygamber’in sünnetine hem rûhen hem de şeklen uymaya mecburuz. islâm ideolojisi, diğer ideolojiler gibi herhangi bir ideoloji değil, bir yoldur. bu ideolojiyi bize tebliğ eden insan, diğer rehberler gibi herhangi bir rehber değil, tam-mükemmel bir rehberdir. onun bütün emirlerine uymak, islâm’a uymaktır. sünneti köşeye atmak, islâm’ı bir köşeye atmaktır.” (Muhammed Esed, Yol Ayrımında İslâm, s. 98-99)
Reklam
"okuduğunu tahlil etmeyen, daha önce okuduklarıyla karşılaştırmayan, her an kendi kafasını kullanmayan zekâsını mahveder."
beklemek bana, söylemesi hoş değil ama tuhaf ve her taama uymayan bir turşuluk verdi. kendi kendimin yiyemediğim bir turşusu oldum. neyse.

Reader Follow Recommendations

See All
insanın kendi hayalini, başka hiç kimseye hesap verme zorunluluğu duymadan, paylaşmadan ve tartışmadan, hiç kimseyi inandırmak zorunda kalmadan ama aynı zamanda bir inanca dönüştürecek denli kesinleştirip granitleştirdiği anlar vardır.
"osmanlıların yukarıda saydığımız camileri özellikle şehre hakim olan tepelere ve ön cephelere yerleştirmeleri, istanbulun kubbe ve minarelerle islami görünüşünü ön plana çıkarma arzusuyladır."
Reklam
"bir kelime ile, onun kendinde çok kere saklanan özü ele alınınca, insan bütün merhamettir. merhametin olmadığı yerde insan yoktur."
karşındaki bir insan, kavun değil ki koklayıp, olmuş mu, olgunlaşmamış mı anlayacaksın.
"insanlar olarak geri bildirim almaya ihtiyacımız var. güvendiğimiz insanlardan samimi, sahici ve büyük oranda pozitif geri bildirimler almaya ihtiyaç duyuyoruz."
"hucurat suresindeki o ayeti bilirsin: Allah insanları tanışsınlar diye kavimlere ve kabilelere ayırmıştır. kullanılan kelimeye dikkat et: 'tanışmanız için.' yani başkalarıyla tanışmak bir tercih ya da keyif değildir sadece, aynı zamanda ilahi bir emirdir de."
“süheylâ sebepsiz ve sessiz ağlamaya başladı. bu sebepsiz ve sessiz ağlama içinin derinlerinde, çok derinlerde sanki bir tele dokundu. bir titreşim, bir ürperti belki. ve allah’ın inayeti ile konuştu.. -anne.. biraz kuran okur musun?”
Reklam
“ahlâk. yirminci yüzyıl belki de en çok bunu bozdu insanda. öldürme yaygınlaştıkça, birbirimizi öldürdüğümüzü gördükçe, buna tepki olarak yok etmeye başladık ahlâkı. yirmidört saat ahlâklı kalabilen insan çok azdır. dün tanıdığınızı bugün tanıyamaz oluyorsunuz. ben de başkası için öyle oluyorum belki. ilişkilerin de sağlıklı kalabilmesi ahlâka bağlı. ahlâktan yoksunluk çürütüyor ilişkilerimizi. kişiler arasındaki ilişkiler, kümeler arasındaki ilişkiler bu temel yasanın dışında değil ki.”
durgun su, bir müddet sonra kokar. akıl ve yetenekler de böyledir. bir müddet hareketsiz kaldıklarında etkin rollerini kaybederler. bundan ötürü müslüman bir şahıs, aklını ve yeteneklerini köreltmemelidir. aksine gücüne güç, yeteneklerine yetenek katmalıdır. elimizden hiç kimse tutmasa bile bu böyle olmalıdır. değerli kardeşim, yüksek kültürlü, derin anlayışlı, içme aç ve çok okuyan biri olmanı tavsiye ederim. insanları ve hayatı anlamana yardımcı ilimler hakkında az da olsa bilgin olması gerekir.
siyonist düşman, kargaya ve baykuşa benzer. kalp ve beden gözü olmadığı için ne yapacağını, nereye gideceğini bilmez. bu yüzden pervasızca davranarak insanları öldürüyorlar.
sevgili kızım ve benim koruyucu meleğim, sen ve tek kişilik hücremden yazdığım bu satırları okuyan herkes bilsin ki hayat birdir, Rabbimiz birdir. ya izzetli, şerefli, haysiyetli, onurlu bir hayatı seçeceğiz ya da sadece allahın rızasını gözettiğiniz şehadeti.
ey üsamenin babası sen vakar sahibi bir aslansın. her daim mücahit’lerin yol feneri olarak kalacaksın.
33 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.