O kadar güzel bir kitap okudum ki düşündükçe daha çok içine çekiliyorum.
Ah Ender, o güzel kalemine sağlık. O güzel dostluğunuzu, o güzel aşkını o kadar naif o kadar sade bir dille anlattın ki sayfalar tükenmesin istedim bir an.
Peki sen Çetin, dostluğunuza olan sadakatin, Ender'i diğer her şeyden üstte tutuşun..
Ve Nihal, güzeller güzeli, hayatının daha baharında cıvıl cıvıl körpe bir kız..
Hikaye şöyle şekilleniyor;
Çocukluklarından beri arkadaş olan Çetin ve Ender, lise sıralarında kazandıkları arkadaşları Fikret.
Bu 3 arkadaş birbirlerinin yokluklarını gidermek için bile beraber olan eksikliklerini birbirlerine hissettirmemeye çalışan 3 kıdemli dost ve hikayenin asıl kahramanlarından olma hakkını yıllar sonra kazanan Fikret'in kız kardeşi Nihal.
Bir sabah Fikret'ten aldıkları haber sonucu dostluklarının verdiği güvenle bir yola çıkarlar. Fikret'in kız kardeşi Nihal 2 yıllığına Ender ve Çetin ile kalmalıdır.
Orta yaşlarda olan bu 2 adam ve gençliğinin baharında olan Nihal..
Kahramanlarımızı ne bekliyor?
(Aslında bunun için beklemenize gerek yok kitabın arkasında da bahsettiği için rahatça söyleyebilirim)
Bu 2 adam dostlarının kız kardeşine, doğduğu günü dün gibi hatırladıkları Nihal'e aşık olur.
Peki olay nasıl şekillenir, nasıl sonuçlanır?
Yedikleri, içtikleri ayrı gitmeyen, liseden beri aynı kıza aşık olmayı bile hayal eden bu 2 adam bu hayalin sonucuna katlanabilecek midir?
Peki ya gencecik kızımız biri kel biri göbekli bu 2 adamdan birini seçecek midir?
Bu soruların cevabı ve hayatınız için çıkaracağınız Birçok ders bu kitapta.
"Sen yine kendini sevdin, bense onu sevdim."