Enver Paşa
Devlet-i Aliyye 100 küsur yıldır (en iyi rakamla 1800'lerden itibaren ) kendi başına ayakta durmakta zorlanıyordu. Olanlar oldu ve 1914 yazına gelindi.. Ya devletin ve milletin kaderi yüzyıllardır saldırıp duran düşmanın (Rus - İngiliz - Fransız - Yunan vs. ) insafına bırakılarak Avrupa hesaplaşmasını sözümona kenardan izleyecektik.. Ya da
Enver Paşa'nın Gizli Mektupları
"Ne istediğimi bilmiyor, en uç mutluluk ve en uç mutsuzluk anlarımda duyduğum bir arzuyu düşünüyorum. Ah, bir ölebilseydim."
Reklam
Her taşın altında o kavim (yahudi İT-rail) var.
Mahmut Şevket Paşa’nın İstanbul'da, Yahudi cemaati tarafından kurulan Alliance Israélite Universelle mektebinde öğrenim gördüğünü, Mekteb-i Harbiyeyi bitirdikten sonra hızla üst rütbelere yükseldiğini, 31 Mart Hadisesinde Selanik’te komutanı olduğu ordudaki askerlerle beraber İstanbul’a hareket ettiğini, Balkanlardan gelen ve %75’i
UŞAK TÜRK OCAĞINDA YAPTIĞI KONUŞMA
UŞAK TÜRK OCAĞINDA YAPTIĞI KONUŞMA Gazi Mustafa Kemal Paşa, 19 Şubat 1923 tarihinde, eşi Latife Hanım ve Genelkurmay Başkanı Fevzi (Çakmak) Paşa ile birlikte Uşak’a gelmiştir. Kalabalık bir halk kitlesi tarafından karşılanan Gazi Mustafa Kemal Paşa, askeri birlikleri denetleyerek Hükümet Konağı’na geçmiş ve oradan da Bedestan’ın üst katında
Atam ve değerli şahsı
BİR BELGE “HATİF” Gazetesi ve Mustafa Kemal’i Lanetleyen Bir Şiir “Mustafa Kemal Paşa, kendisine sunulan Avrupa gazetelerinin Türkiye ile ilgili haber özetlerini, yabancı haber ajanslarının bültenlerini, Anadolu ve İstanbul gazetelerini inceliyordu. Hatif adlı Türkçe gazeteye göz atarken, bir ara duraladı. Serinkanlılığını korumaya çalışarak gazetede kendisi için yazılan şiiri yeniden okudu. ‘Düştü mü paşam, düştü mü, Boynuzlu külahın? İran'a mı, Turan'a mı, Afgan'a mı niyetin? Al git bütün adamlarını Defol! Git! Ervahına, ecdadına lanet!’ Mustafa Kemal Paşa, gazeteyi bir süre elinde tuttuktan sonra, basın işleriyle görevli memura uzattı. Acı bir gülümsemeyle: ‘Bunu saklayınız’ dedi. Hatif gazetesi, Yunanlar Eskişehir’i aldıktan sonra Eskişehir’de yayımlanmaya başlamıştı. Gazeteyi çıkaran, devletin resmi yayınlarını basmak için kurulmuş olan İl Matbaası Müdürü Hüsnü Yusuf adında bir devlet memuruydu. Mustafa Kemal’i lanetleyen bu şiiri de Hüsnü Yusuf yazmıştı. Yunana kaptırılan topraklarda yeni ihanetler yeşeriyordu…” (s. 353) Kurtuluş Savaşı'ndan sonra Hüsnü Yusuf Trakya'ya kaçmıştı... Mustafa Kemal, Yusuf'un da "150"liklerin listesine konulmasını isteyen arkadaşlarına aynen şunları söylemişti: "0, benim şahsıma hücum etmiştir. Davaya ihaneti yoktur. Düşmanlık ikimizin arasındadır. Bu sebeple onu hainler listesine koymayın..." (Bu bilgi, Enver Behnan Şapolyon’un "Türk Gazetecilik Tarihi ve Her Yönü ile Basın" kitabından alınmıştır).
Enver Paşa
“Bu güzel şehir ve onun güzel manzaraları, beni seven insanları, bana tapan ailem, bütün bunlar şu sıra sıkıyor beni. Ne istediğimi bilmiyor, en uç mutluluk ve en uç mutsuzluk anlarımda duyduğum bir arzuyu düşünüyorum. Ah, bir ölebilseydim!”
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.